Reşid Rıza ve Batı

Stok Kodu:
9789758500701
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
100,00TL
85,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,39TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789758500701
1218342
Reşid Rıza ve Batı
Reşid Rıza ve Batı
85.00
Reşid Rıza, İslam ümmetini vahyi ölçülerle yeniden ihya edecek bir gayretin yanında, Batı yayılmacılığına karşı Batı'nın "ilim ve tekniği"ni elde edebilme hedefini de içeren ıslahatçı akımın takipçisi oldu.
Öncülüğünü Afgani ve Abduh'un yaptığı bu akıma göre "İslam Dünyası" ve "Batı", birbirine zıt tarihsel fenomenlerdi. Ancak Batı medeniyetinin sahip olduğu imkanlar, kalkınma ve mücadele için elde edilmesi gereken zorunlu araçlar olarak görüldü. Oysa 19. yüzyıl sonunda Batı, müslüman düşünürler tarafından ne yeteri kadar tanınabilmiş ve ne de anlamlandırılabilmişti. Islahatçı akım, kontrol edemediği yayılmacı bir dünya gücü karşısında siyasi tavır olarak da direniş ile ılımlılık arasında gidip gelen tavır ve tutum denemeleri içinde oldu.
İslam dünyası, l. Dünya Savaşı’ndan sonra Batı medeniyetinin gerçek kimliğini tanımaya başladı. Reşid Rıza, Batı medeniyetinden yararlanma konusunda yanılgılarını itiraf etti ve “modern ilim ve teknik”ten yararlanma düşüncesinin zaaf ve çelişkilerini göstermeye çalıştı. Rıza, son dönemlerinde bencilliğe ve maddi güce dayanan modern medeniyetin ne kadar gayri insani ve ahlaki ölçülerden yoksun olduğunu; Batı yayılmacılığı karşısında ılımlı ve uzlaşmacı mücadele tarzlarından vazgeçilip ciddi bir direniş hattı oluşturulması gerekliliğini işledi.
Bu kitap, İslam dünyasında, Batı medeniyetinin tanınması sürecinde yaşanan zaaf ve yanlışların, hayal kırıklıklarının ve çıkarılan derslerin Reşid Rıza'nın düşünceleri ve mücadelesi özelinde bir değerlendirmesidir.
Reşid Rıza, İslam ümmetini vahyi ölçülerle yeniden ihya edecek bir gayretin yanında, Batı yayılmacılığına karşı Batı'nın "ilim ve tekniği"ni elde edebilme hedefini de içeren ıslahatçı akımın takipçisi oldu.
Öncülüğünü Afgani ve Abduh'un yaptığı bu akıma göre "İslam Dünyası" ve "Batı", birbirine zıt tarihsel fenomenlerdi. Ancak Batı medeniyetinin sahip olduğu imkanlar, kalkınma ve mücadele için elde edilmesi gereken zorunlu araçlar olarak görüldü. Oysa 19. yüzyıl sonunda Batı, müslüman düşünürler tarafından ne yeteri kadar tanınabilmiş ve ne de anlamlandırılabilmişti. Islahatçı akım, kontrol edemediği yayılmacı bir dünya gücü karşısında siyasi tavır olarak da direniş ile ılımlılık arasında gidip gelen tavır ve tutum denemeleri içinde oldu.
İslam dünyası, l. Dünya Savaşı’ndan sonra Batı medeniyetinin gerçek kimliğini tanımaya başladı. Reşid Rıza, Batı medeniyetinden yararlanma konusunda yanılgılarını itiraf etti ve “modern ilim ve teknik”ten yararlanma düşüncesinin zaaf ve çelişkilerini göstermeye çalıştı. Rıza, son dönemlerinde bencilliğe ve maddi güce dayanan modern medeniyetin ne kadar gayri insani ve ahlaki ölçülerden yoksun olduğunu; Batı yayılmacılığı karşısında ılımlı ve uzlaşmacı mücadele tarzlarından vazgeçilip ciddi bir direniş hattı oluşturulması gerekliliğini işledi.
Bu kitap, İslam dünyasında, Batı medeniyetinin tanınması sürecinde yaşanan zaaf ve yanlışların, hayal kırıklıklarının ve çıkarılan derslerin Reşid Rıza'nın düşünceleri ve mücadelesi özelinde bir değerlendirmesidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat