Rüya Bekleyen Adam

Stok Kodu:
9789750824654
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
132
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2023-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%33 indirimli
110,00TL
73,70TL
Taksitli fiyat: 9 x 9,01TL
9789750824654
1136158
Rüya Bekleyen Adam
Rüya Bekleyen Adam
73.70

Yalanlar ve sırlar, umutlar ve hayal kırıklıkları, korku ve güven duygularının gölgesinde birbirine geçen ilmekler halinde işlenen bir geçmiş kazısı ve yalnızlık hikâyesi... Rüya Bekleyen Adam vicdan, şefkat, namus ve kader üzerine yürek burkan bir roman. Ne de olsa, " Kimsenin hayatı göründüğü gibi değil". “İnsanın evrene kazık gibi kakıldığına dair o masum, çocukça ve kırılgan inanç. Ah yavrum! İnsan kâinata atılmış bir çöp sadece. Kuzum benim! Ninem konuşuyor. Sus! Kader, karılma ve kırılma. Bir konuşma çizgisi ya da üç noktalı bir susma boşluğu. Benden çıkıp bana dönen kasvet. Hiçbiri. Hepsini görmezden geldiğim her şey. Hangisi? Ne? Ne var? Yaralarını yalaya yalaya yaşayanın dili bıçak gibi mi olur? Minnet de bıçakla oyulur ancak, makas kesmez onu. Gece, kelimelerin rengini yutmadan önce, bir ses duyarsın belki. Uzak mahallelerden yükselip tepedeki ıssız barakanın çevresinde yankılanan köpek havlamalarını, ışıklı bir pencereden yere düşen karanlık bir gövdenin çarpma sesini, ardından telaşla ve umutsuzca bağıran birinin çığlığını… Hepsi yürek burkan bir parçalanış aslında. Sonra yapay ışıkların saltanatı başlar. Her yeri ıslatan bir ışık. Her yeri. Ama sen kupkuru, donuk gözlerle bakarsın. Bizi inciten aşk değil, teslimiyet.”

Yalanlar ve sırlar, umutlar ve hayal kırıklıkları, korku ve güven duygularının gölgesinde birbirine geçen ilmekler halinde işlenen bir geçmiş kazısı ve yalnızlık hikâyesi... Rüya Bekleyen Adam vicdan, şefkat, namus ve kader üzerine yürek burkan bir roman. Ne de olsa, " Kimsenin hayatı göründüğü gibi değil". “İnsanın evrene kazık gibi kakıldığına dair o masum, çocukça ve kırılgan inanç. Ah yavrum! İnsan kâinata atılmış bir çöp sadece. Kuzum benim! Ninem konuşuyor. Sus! Kader, karılma ve kırılma. Bir konuşma çizgisi ya da üç noktalı bir susma boşluğu. Benden çıkıp bana dönen kasvet. Hiçbiri. Hepsini görmezden geldiğim her şey. Hangisi? Ne? Ne var? Yaralarını yalaya yalaya yaşayanın dili bıçak gibi mi olur? Minnet de bıçakla oyulur ancak, makas kesmez onu. Gece, kelimelerin rengini yutmadan önce, bir ses duyarsın belki. Uzak mahallelerden yükselip tepedeki ıssız barakanın çevresinde yankılanan köpek havlamalarını, ışıklı bir pencereden yere düşen karanlık bir gövdenin çarpma sesini, ardından telaşla ve umutsuzca bağıran birinin çığlığını… Hepsi yürek burkan bir parçalanış aslında. Sonra yapay ışıkların saltanatı başlar. Her yeri ıslatan bir ışık. Her yeri. Ama sen kupkuru, donuk gözlerle bakarsın. Bizi inciten aşk değil, teslimiyet.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat