“Çizgileri açısından bakıldığında öncesi yoktur Hasan Aycın'ın. Hocası yoktur. Ustası yoktur. Çırağı da yoktur aynı zamanda. Taklitçileri de yoktur. Bir armağandır insanlık için, müslümanlık için. Kâğıda, kaleme, güzellikler bağına başta anne, baba ve dedesinin, aynı zamanda bütün güzel ve mahzun çocukların, her biri ayrı bir dünya olan değerli ve kederli insanların elleriyle uzanır. Yed-i beyzâ gibi zulumâtı kovar ve aydınlığa uzanan köprüler kurar, ışıklar düşürür, iyilik ırmaklarına yol açar.”
Cemal Şakar'ın olabilecek bu en yalın ifadelerinin timsali çizgiler, Aycın'ınSehergâhalbümünde...
“Çizgileri açısından bakıldığında öncesi yoktur Hasan Aycın'ın. Hocası yoktur. Ustası yoktur. Çırağı da yoktur aynı zamanda. Taklitçileri de yoktur. Bir armağandır insanlık için, müslümanlık için. Kâğıda, kaleme, güzellikler bağına başta anne, baba ve dedesinin, aynı zamanda bütün güzel ve mahzun çocukların, her biri ayrı bir dünya olan değerli ve kederli insanların elleriyle uzanır. Yed-i beyzâ gibi zulumâtı kovar ve aydınlığa uzanan köprüler kurar, ışıklar düşürür, iyilik ırmaklarına yol açar.”
Cemal Şakar'ın olabilecek bu en yalın ifadelerinin timsali çizgiler, Aycın'ınSehergâhalbümünde...