Şehirde Köşe Bucak

Stok Kodu:
9786256910805
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
80
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%35 indirimli
99,00TL
64,35TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,87TL
Temin süresi 2 gündür.
9786256910805
1298003
Şehirde Köşe Bucak
Şehirde Köşe Bucak
64.35

Cahit Zarifoğlu’nun daha önce kitaplaştırılmamış yazılarının yer aldığı bu eser, onun ilk gençlik yıllarında, henüz on yedi, on sekiz yaşlarında Demokrasiye Hizmet, Gençlik ve Engizek gibi mahalli gazetelerde heyecanla yazdığı yazıların bir araya getirilmesiyle ortaya çıkıyor.

Genç şair, okurlarını Maraş’ın sokaklarının, çocuklarının, gençlerinin, ihtiyarlarının, geleneklerinin arasından geçirerek şehrin damarlarında dolaştırıyor. Daha o yaşlarda şehrin ruhunun peşine düşen Zarifoğlu, Şehirde Köşe Bucak’ta, 1950’li yılların Maraş’ının sosyal ve kültürel meselelerine eğiliyor, çocuk ve gençlerin ilgilerini sorguluyor, şehrin meydanına yapılan çiçek tarhlarının güzelliğine dikkat çekiyor, tarihi dokusunun yitip gitmesini üzüntüyle karşılıyor ve belki de böylece onu ileride Türk şiirinin yıldızları arasına yerleştirecek o kendine has imgeler evrenini de kurmaya başlıyor.

Şehir uyuyor, şair uyumuyor, yürüyor, görüyor ve yazıyor:
Bu katarlar durmaksızın gider. Yollar, -insanların alnındaki gibi- iki kara çizik. Uğurlayanı olmayanlardan biri, uyur uyanır, bunları düşünür.

Cahit Zarifoğlu’nun daha önce kitaplaştırılmamış yazılarının yer aldığı bu eser, onun ilk gençlik yıllarında, henüz on yedi, on sekiz yaşlarında Demokrasiye Hizmet, Gençlik ve Engizek gibi mahalli gazetelerde heyecanla yazdığı yazıların bir araya getirilmesiyle ortaya çıkıyor.

Genç şair, okurlarını Maraş’ın sokaklarının, çocuklarının, gençlerinin, ihtiyarlarının, geleneklerinin arasından geçirerek şehrin damarlarında dolaştırıyor. Daha o yaşlarda şehrin ruhunun peşine düşen Zarifoğlu, Şehirde Köşe Bucak’ta, 1950’li yılların Maraş’ının sosyal ve kültürel meselelerine eğiliyor, çocuk ve gençlerin ilgilerini sorguluyor, şehrin meydanına yapılan çiçek tarhlarının güzelliğine dikkat çekiyor, tarihi dokusunun yitip gitmesini üzüntüyle karşılıyor ve belki de böylece onu ileride Türk şiirinin yıldızları arasına yerleştirecek o kendine has imgeler evrenini de kurmaya başlıyor.

Şehir uyuyor, şair uyumuyor, yürüyor, görüyor ve yazıyor:
Bu katarlar durmaksızın gider. Yollar, -insanların alnındaki gibi- iki kara çizik. Uğurlayanı olmayanlardan biri, uyur uyanır, bunları düşünür.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat