Bu Kitap, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalında Prof. Dr. Kemal Yavuz'un yönetiminde "doktora tezi" olarak hazırlanan çalışmanın metin kısmının transkripsiyonsuz halidir.
Şeyh Galib, his derinliği ve hayal zenginliği ile klasik şiirin zirvesine çıkmış bir söz ustasıdır. Sebk-i Hindi'nin ve tasavvufun getirdiği ruh inceliği, şaşırtıcı ve etkileyici üslup onda İsrafil'in suru gibi bir nitelik kazanır. Bu haliyle o, klasik edebiyatla modern edebiyatı arasında bir yerde durur. Sezai Karakoç, Bir Mevlevi şeyhi olan Muhammed Es'ad Galib Dede'yi "alev, duman, kan ve gül" içinde yeni dünyanın, yeni fecir devletinin ilk müjdecisi ve ilk ustalarından biri olarak görür. Ayrıca, 42 yaşında vefat eden müellifin, Divan'ını 24 yaşında telif etmesi dikkate değer bir vakıadır.
Bu Kitap, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalında Prof. Dr. Kemal Yavuz'un yönetiminde "doktora tezi" olarak hazırlanan çalışmanın metin kısmının transkripsiyonsuz halidir.
Şeyh Galib, his derinliği ve hayal zenginliği ile klasik şiirin zirvesine çıkmış bir söz ustasıdır. Sebk-i Hindi'nin ve tasavvufun getirdiği ruh inceliği, şaşırtıcı ve etkileyici üslup onda İsrafil'in suru gibi bir nitelik kazanır. Bu haliyle o, klasik edebiyatla modern edebiyatı arasında bir yerde durur. Sezai Karakoç, Bir Mevlevi şeyhi olan Muhammed Es'ad Galib Dede'yi "alev, duman, kan ve gül" içinde yeni dünyanın, yeni fecir devletinin ilk müjdecisi ve ilk ustalarından biri olarak görür. Ayrıca, 42 yaşında vefat eden müellifin, Divan'ını 24 yaşında telif etmesi dikkate değer bir vakıadır.