Seyirlik Cümbüşler Medya ve Toplumsal Dönüşüm

Stok Kodu:
9786054452866
Boyut:
16x23
Sayfa Sayısı:
428
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
130,00TL
110,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,51TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786054452866
1029990
Seyirlik Cümbüşler
Seyirlik Cümbüşler Medya ve Toplumsal Dönüşüm
110.50

Seyirlik sözcüğünü, etkin ve edilgen izleyici kavramlarını tartışmamıza olanak verdiği için tercih ediyorum. İzlemek fiilinin yeterli olmadığı bir keyiflenme duygusunu da içerdiğini düşünüyorum. Cümbüşler ise televizyon eğlencesinin bu kitapta ele aldığımız örneklerindeki "vur patlasın-çal oynasın" ortamını anlatmak üzere, batılı metinlerdeki karnaval'dan daha yakın geliyor.

Seyirlik Cümbüşler: Medya ve Toplumsal Dönüşüm kitabının temeli sanırım, 1980'li yıllarda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne bağlı Basın Yayın Yüksek Okulu'ndaki öğrencilik yıllarıma dayanır. Hocamız Ünsal Oskay, Aristo'nun katharsis/arınma teorisiyle günümüz popüler kültürünü anlatırken; "Antik dönemde, Büyük Diyonisos şenliklerinde Yunan komedyalarını izleyen halk öyle eğlenirmiş ki, gülerken kendilerinden geçip oturdukları sıralardan yere düşerlermiş" diye başlardı. Halkı gülmekten kırıp geçiren bu komedyaları yazan pek coşkulu (!) ozanları şikâyet eden yöneticilere karşı Aristo'nun "bırakın güldürsünler canım, böyle gülenler ertesi gün size küfretmeyecek kadar kötü duygularından arınmış olurlar" dediğini sanki oradaymış gibi eğlenceli anlatırdı. Onun ders anlatışını hareketleriyle birlikte hatırlıyorum. Bu konu bizi özne olarak bireye ve yurttaşlık tartışmalarına götürürdü. 1990'ların başında ilk akademik metinlerimden biri olan "Seyirlik Ölümler" makalesini, yine Ünsal hocam sayesinde tanıdığım W. Benjamin, T. Adorno'nun yanı sıra; Habermas'ın yurttaşlık ve kamusal alan kavramlarındaki dönüşümden ve eleştirel sosyal antropolojiden yararlanarak yazmıştım. Medya ve şiddet ilişkisini ele aldığım Seyirlik Ölümler, medyadaki şiddet görüntülerinin 'uzlaşmacı eğlencelikler' haline gelişini gösteriyordu. Sonrasında Seyirlik Cümbüşler başlığıyla incelediğim televizyon programları beni ve öğrencilerimi, yurttaş katılımı meselesini değişik vesilelerle yeniden-yeniden ele almaya yöneltti.

Seyirlik sözcüğünü, etkin ve edilgen izleyici kavramlarını tartışmamıza olanak verdiği için tercih ediyorum. İzlemek fiilinin yeterli olmadığı bir keyiflenme duygusunu da içerdiğini düşünüyorum. Cümbüşler ise televizyon eğlencesinin bu kitapta ele aldığımız örneklerindeki "vur patlasın-çal oynasın" ortamını anlatmak üzere, batılı metinlerdeki karnaval'dan daha yakın geliyor.

Seyirlik Cümbüşler: Medya ve Toplumsal Dönüşüm kitabının temeli sanırım, 1980'li yıllarda Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne bağlı Basın Yayın Yüksek Okulu'ndaki öğrencilik yıllarıma dayanır. Hocamız Ünsal Oskay, Aristo'nun katharsis/arınma teorisiyle günümüz popüler kültürünü anlatırken; "Antik dönemde, Büyük Diyonisos şenliklerinde Yunan komedyalarını izleyen halk öyle eğlenirmiş ki, gülerken kendilerinden geçip oturdukları sıralardan yere düşerlermiş" diye başlardı. Halkı gülmekten kırıp geçiren bu komedyaları yazan pek coşkulu (!) ozanları şikâyet eden yöneticilere karşı Aristo'nun "bırakın güldürsünler canım, böyle gülenler ertesi gün size küfretmeyecek kadar kötü duygularından arınmış olurlar" dediğini sanki oradaymış gibi eğlenceli anlatırdı. Onun ders anlatışını hareketleriyle birlikte hatırlıyorum. Bu konu bizi özne olarak bireye ve yurttaşlık tartışmalarına götürürdü. 1990'ların başında ilk akademik metinlerimden biri olan "Seyirlik Ölümler" makalesini, yine Ünsal hocam sayesinde tanıdığım W. Benjamin, T. Adorno'nun yanı sıra; Habermas'ın yurttaşlık ve kamusal alan kavramlarındaki dönüşümden ve eleştirel sosyal antropolojiden yararlanarak yazmıştım. Medya ve şiddet ilişkisini ele aldığım Seyirlik Ölümler, medyadaki şiddet görüntülerinin 'uzlaşmacı eğlencelikler' haline gelişini gösteriyordu. Sonrasında Seyirlik Cümbüşler başlığıyla incelediğim televizyon programları beni ve öğrencilerimi, yurttaş katılımı meselesini değişik vesilelerle yeniden-yeniden ele almaya yöneltti.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat