Sivas Katliamı Yas ve Bellek

Stok Kodu:
9789750529405
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
186,00TL
130,20TL
Taksitli fiyat: 9 x 15,91TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9789750529405
901968
Sivas Katliamı
Sivas Katliamı Yas ve Bellek
130.20

“Annem her zaman, ah, işte üzgün, işte çok acılı… Bir de kalp hastasıydı; hiçbir zaman iğnesine, ilacına, tedavisine devam etmedi.

Her gün ölmek istedi. Kız kardeşimden sonra, altı sene sonra öldü. Babamı kendinden öteledi, istemedi yanında. Hayat dolu, sıcak bir insandı, ama işte aşırı üzgündü, yani hem yaşıyordu hem yaşamıyordu.”

Madımak, 2 Temmuz 1993’ten beri Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden birinin adıdır. Madımak Oteli, o gün Sivas’ta yapılacak kültürel bir etkinliği “dinsizlik”le, “zındıklık”la suçlayan bir linç topluluğu tarafından saatlerce kuşatıldı, sonuçta etkinlik için şehre gelen otuz üç kişi katledildi, elli bir kişi ağır yaralandı. Ölenlerin ardında yaslı aileler, yakınlar, anneler, babalar, kardeşler kaldı. Onlar katliamın hesabının sorulması, hayatlarını kaybedenlerin anısının yaşatılması, o gün olanların bir daha yaşanmaması için mücadele ettiler, ediyorlar. Öte yandan evlerin, odaların içinde keder hep vardı ve onlarca yıl sonra, bugün de varlığını hâlâ sürdürüyor. Ozan Çavdar, Sivas Katliamı’nda yakınlarını kaybeden ailelerle görüşerek bellek mücadelelerinin arka planında kendini hep hissettiren yası, kayıpla nasıl başa çıktıklarını araştırıp, bizzat onların dilinden aktarıyor. Zeynep Altıok Akatlı, Eren Aysan ve Yeter Gültekin ile yaptığı görüşmelerin yanı sıra kamuoyunca daha az bilinen, ama kayıplarının hatırasını yaşatmak için didinen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği çevresindeki ailelerin sesini de kitabına taşıyor. Sivas Katliamı: Yas ve Bellek, yakınlarını katliamda kaybeden ailelerin samimi duygularının, düşüncelerinin işitileceği ilk akademik araştırma olma özelliğini taşıyor

“Annem her zaman, ah, işte üzgün, işte çok acılı… Bir de kalp hastasıydı; hiçbir zaman iğnesine, ilacına, tedavisine devam etmedi.

Her gün ölmek istedi. Kız kardeşimden sonra, altı sene sonra öldü. Babamı kendinden öteledi, istemedi yanında. Hayat dolu, sıcak bir insandı, ama işte aşırı üzgündü, yani hem yaşıyordu hem yaşamıyordu.”

Madımak, 2 Temmuz 1993’ten beri Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden birinin adıdır. Madımak Oteli, o gün Sivas’ta yapılacak kültürel bir etkinliği “dinsizlik”le, “zındıklık”la suçlayan bir linç topluluğu tarafından saatlerce kuşatıldı, sonuçta etkinlik için şehre gelen otuz üç kişi katledildi, elli bir kişi ağır yaralandı. Ölenlerin ardında yaslı aileler, yakınlar, anneler, babalar, kardeşler kaldı. Onlar katliamın hesabının sorulması, hayatlarını kaybedenlerin anısının yaşatılması, o gün olanların bir daha yaşanmaması için mücadele ettiler, ediyorlar. Öte yandan evlerin, odaların içinde keder hep vardı ve onlarca yıl sonra, bugün de varlığını hâlâ sürdürüyor. Ozan Çavdar, Sivas Katliamı’nda yakınlarını kaybeden ailelerle görüşerek bellek mücadelelerinin arka planında kendini hep hissettiren yası, kayıpla nasıl başa çıktıklarını araştırıp, bizzat onların dilinden aktarıyor. Zeynep Altıok Akatlı, Eren Aysan ve Yeter Gültekin ile yaptığı görüşmelerin yanı sıra kamuoyunca daha az bilinen, ama kayıplarının hatırasını yaşatmak için didinen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği çevresindeki ailelerin sesini de kitabına taşıyor. Sivas Katliamı: Yas ve Bellek, yakınlarını katliamda kaybeden ailelerin samimi duygularının, düşüncelerinin işitileceği ilk akademik araştırma olma özelliğini taşıyor

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat