Beardsley hem kamusal hem de özel yaşamda eksantrik olarak rapor edildi. "Tek bir amacım var, grotesk olmak. Grotesk bilmediğim hiçbir şeyim" demiştir. Oscar Wilde, Beardsley'i "gümüşten bir balta gibi yüzü, çimen yeşili türleri vardı" olarak tanımlamıştır. Beardsley kıyafetine son derece özen gösteriyordu: güvercin grisi takımlar, şapkalar, kravatlar ve sarı eldivenler. Beardsley kariyeri boyunca tekrar eden verem ataklarını yakaladı. Sık sık akciğer kanamaları yaşadı, çoğu zaman çalışamadı ya da hastaneden çıkamaz hâle geldi. Ölümünden önceki yazdığı son mektubu, yayınevi sahibi Leonard Smithersa ve yakın dostu Herbert Charles Pollitte gönderdi: "Sevgili Dostum, senden rica ediyorum, Lysistrata'nın tüm kopyalarını ve kötü çizimleri yok et. Kutsî olan her şey adına, tüm müstehcen çizimleri." Onun iki adam da Beardsley'nin dilediğini görmezden geldi. Hatta Smithers, Beardsley'nin eserlerinin hem yeniden baskılarını hem de sahte versiyonlarını satmaya devam etti.
Beardsley hem kamusal hem de özel yaşamda eksantrik olarak rapor edildi. "Tek bir amacım var, grotesk olmak. Grotesk bilmediğim hiçbir şeyim" demiştir. Oscar Wilde, Beardsley'i "gümüşten bir balta gibi yüzü, çimen yeşili türleri vardı" olarak tanımlamıştır. Beardsley kıyafetine son derece özen gösteriyordu: güvercin grisi takımlar, şapkalar, kravatlar ve sarı eldivenler. Beardsley kariyeri boyunca tekrar eden verem ataklarını yakaladı. Sık sık akciğer kanamaları yaşadı, çoğu zaman çalışamadı ya da hastaneden çıkamaz hâle geldi. Ölümünden önceki yazdığı son mektubu, yayınevi sahibi Leonard Smithersa ve yakın dostu Herbert Charles Pollitte gönderdi: "Sevgili Dostum, senden rica ediyorum, Lysistrata'nın tüm kopyalarını ve kötü çizimleri yok et. Kutsî olan her şey adına, tüm müstehcen çizimleri." Onun iki adam da Beardsley'nin dilediğini görmezden geldi. Hatta Smithers, Beardsley'nin eserlerinin hem yeniden baskılarını hem de sahte versiyonlarını satmaya devam etti.
