VATAN NE DEMEK, BAYRAK NE DEMEK, NAMUS NE DEMEK?
Niçin ASKERE gidilir ve yine niçin POLİS 24 saat görev yapar?
Bu kitap, 12 KAHRAMAN ASKER ve POLİSİMİZİN görev sırasında çeşitli bölgelerde hain PKK terör örgütü tarafından kaçırılıp ellerinde 6 yıl gibi uzun bir süre boyunca Kuzey Irak'ın Gara denilen bölgesindeki ot yeşermeyen, bir insanın ancak eğilerek durabildiği o dar mağaralarda yaşadıklarını anlatıyor. Ayrıca yıllarca çeşitli işkencelere maruz bırakıldıktan sonra, hem onların hem de biz ailelerin, tüm özlem ve hasretimizin sonunda sona erdiği, EVLATLARIMIZA kavuşma umuduyla gün değil saat sayarken, biri sivil olmak üzere, 13 KAHRAMAN ASKER VE POLİSİMİZİN anılarını yaşatmayı ve ailelerinin 6 yıl boyunca ne tür zorluklarla başa çıktığını ve istemeyerek de olsa istemediğimiz kurum ve kişilerle muhatap olmak zorunda kaldığımızı açıklamayı amaçlıyor.
Bu süreçte neler yaşandığını ve kimlerin bizi büyük hayal kırıklığına uğrattığını siz değerli okurlara açıklama gereksinimi duyduğum için bu kitabı kaleme aldım. Özellikle de bütün bu süreçte yaşananları kesinlikle gerçeğin dışına çıkmadan aktarmaya çalışıyorum. Hem ben hem de OĞLUM PKK'lıların elindeyken dahi onlara boyun eğmeyip dik durduk. Evet, ne benim ne de OĞLUMUN tavırları klavye kabadayılığı değil, gerçeğin ta kendisiydi. Bizler gerçekten dik durduk ve eğilmedik. Umarım benim gibi sıradan bir vatandaşın sergilediği onurlu duruşu, mevkii ve makam sahipleri de sergileyebilirler.
VATAN NE DEMEK, BAYRAK NE DEMEK, NAMUS NE DEMEK?
Niçin ASKERE gidilir ve yine niçin POLİS 24 saat görev yapar?
Bu kitap, 12 KAHRAMAN ASKER ve POLİSİMİZİN görev sırasında çeşitli bölgelerde hain PKK terör örgütü tarafından kaçırılıp ellerinde 6 yıl gibi uzun bir süre boyunca Kuzey Irak'ın Gara denilen bölgesindeki ot yeşermeyen, bir insanın ancak eğilerek durabildiği o dar mağaralarda yaşadıklarını anlatıyor. Ayrıca yıllarca çeşitli işkencelere maruz bırakıldıktan sonra, hem onların hem de biz ailelerin, tüm özlem ve hasretimizin sonunda sona erdiği, EVLATLARIMIZA kavuşma umuduyla gün değil saat sayarken, biri sivil olmak üzere, 13 KAHRAMAN ASKER VE POLİSİMİZİN anılarını yaşatmayı ve ailelerinin 6 yıl boyunca ne tür zorluklarla başa çıktığını ve istemeyerek de olsa istemediğimiz kurum ve kişilerle muhatap olmak zorunda kaldığımızı açıklamayı amaçlıyor.
Bu süreçte neler yaşandığını ve kimlerin bizi büyük hayal kırıklığına uğrattığını siz değerli okurlara açıklama gereksinimi duyduğum için bu kitabı kaleme aldım. Özellikle de bütün bu süreçte yaşananları kesinlikle gerçeğin dışına çıkmadan aktarmaya çalışıyorum. Hem ben hem de OĞLUM PKK'lıların elindeyken dahi onlara boyun eğmeyip dik durduk. Evet, ne benim ne de OĞLUMUN tavırları klavye kabadayılığı değil, gerçeğin ta kendisiydi. Bizler gerçekten dik durduk ve eğilmedik. Umarım benim gibi sıradan bir vatandaşın sergilediği onurlu duruşu, mevkii ve makam sahipleri de sergileyebilirler.
