Çoktandır mektuplarıma ara vermek zorunda kaldım. Neden dersen, yaratığın kulların dertlerini dinlemek, isteklerini saptamak amacı ile bir Doğu gezisine çıkmıştım.
Bu gezi sırasında bir kez daha gördüm ki yarattığın kullara ya hiç bakmıyorsun ya da bir kısmını diğer bir kısım üzerinde hükümran kılarak ilkçağdaki “Köle ve köle sahipleri“ düzenine dönmek istiyorsun. Yani kısacası Mussolini faşizminden Türk Ceza Yasası’na aktarılan ve gittikçe de sertleştirilen meşhur 141 ve 142. maddelerinin kapsamına giren suçları işliyorsun. Çünkü yasanın bu maddeleri gereğince “Bir sosyal sınıfın, diğeri üzerine hükümranlığını sürdürmekte ve senin de bu egemen sınıfından yana olmaklığın dolayısıyla da aynı suçu işlemiş olmaktasınız. Kur’an-ı Kerim’in Rum Suresi’nin 28. Ayeti’nde: “Köleleriniz ve cariyeleriniz“ demek suretiyle de insanların bir kısmını diğer bir kısma köle ya da cariye ettiğiniz ve yine Nisa Suresi’nin 24. Ayeti’nde de: “Kocalı kadınlarla evlenmeniz haramdır, ancak sahibi olduğunuz cariyeler müstesna.“ demek suretiyle de cariyelerin bir mal gibi kullanma yetkisini verdiğiniz; ve yine aynı surenin 32. Ayeti’nde de: “Allah’ın bazılarınızı, bir kısmınıza üstün etmesine hasedetmeyin.“ demek suretiyle de bir sınıf insanları diğer bir sınıf üzerinde hükümran kıldığınız anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında haddimiz olmayarak şunu belirtmek isterim ki: Eğer bizim zehir Hafiye, Kur’an-ı Kerim’in bu hükümlerini bilse, 141 ve 142’den güme gittiğinizin resmidir.
Çoktandır mektuplarıma ara vermek zorunda kaldım. Neden dersen, yaratığın kulların dertlerini dinlemek, isteklerini saptamak amacı ile bir Doğu gezisine çıkmıştım.
Bu gezi sırasında bir kez daha gördüm ki yarattığın kullara ya hiç bakmıyorsun ya da bir kısmını diğer bir kısım üzerinde hükümran kılarak ilkçağdaki “Köle ve köle sahipleri“ düzenine dönmek istiyorsun. Yani kısacası Mussolini faşizminden Türk Ceza Yasası’na aktarılan ve gittikçe de sertleştirilen meşhur 141 ve 142. maddelerinin kapsamına giren suçları işliyorsun. Çünkü yasanın bu maddeleri gereğince “Bir sosyal sınıfın, diğeri üzerine hükümranlığını sürdürmekte ve senin de bu egemen sınıfından yana olmaklığın dolayısıyla da aynı suçu işlemiş olmaktasınız. Kur’an-ı Kerim’in Rum Suresi’nin 28. Ayeti’nde: “Köleleriniz ve cariyeleriniz“ demek suretiyle de insanların bir kısmını diğer bir kısma köle ya da cariye ettiğiniz ve yine Nisa Suresi’nin 24. Ayeti’nde de: “Kocalı kadınlarla evlenmeniz haramdır, ancak sahibi olduğunuz cariyeler müstesna.“ demek suretiyle de cariyelerin bir mal gibi kullanma yetkisini verdiğiniz; ve yine aynı surenin 32. Ayeti’nde de: “Allah’ın bazılarınızı, bir kısmınıza üstün etmesine hasedetmeyin.“ demek suretiyle de bir sınıf insanları diğer bir sınıf üzerinde hükümran kıldığınız anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında haddimiz olmayarak şunu belirtmek isterim ki: Eğer bizim zehir Hafiye, Kur’an-ı Kerim’in bu hükümlerini bilse, 141 ve 142’den güme gittiğinizin resmidir.