Tarifini Veriyorum Yetimliğin Lütfen Not Edin!

Stok Kodu:
9786256100497
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%26 indirimli
260,00TL
192,40TL
Taksitli fiyat: 9 x 23,52TL
9786256100497
1372880
Tarifini Veriyorum Yetimliğin Lütfen Not Edin!
Tarifini Veriyorum Yetimliğin Lütfen Not Edin!
192.40

Karanlıktı. Öyle karanlıktı ki hiçbir şey göremiyor, sadece soğuğu ve Tanrı’yı hissediyordum. Sanki hiç durmadan, içimdeki karanlık tünelde yürüyordum. Ayaklarımın altındaki ıslak asfaltın üzerinde ne aradığımı, nereye gittiğimi bilmeden ilerliyordum. Siyah uzun saçlarım kirpiklerime değiyor, sümüklerim burnumdan ağzıma inecek bir yol arıyordu. Bir yol olmalıydı... Bizi çıkışa götürecek bir yol… Ait olabileceğimiz bir yere... Altı yaşındaydım. Pek çok şey hatırlamayacak, pek çok şeyi de hatırlayacak bir yaştı.

Yürürken aklımda sadece, uyanıp Ahmet’i yetimhanedeki yatağında göremeyince onu aramak için, uzun karanlık koridordan geçerek yurt müdürünün odasına girdiğim an, o soğuk duvarın kenarında Ahmet’in ağlarken iç çamaşırlı haliyle duruşu ve çamaşırındaki kan damlaları vardı.

Ne olduğunu bilmiyordum ama Ahmet’in çamaşırında gördüğüm o kan bana, yurt müdürünün ona canını yakacak bir şey yaptığını anlatmaya yetiyordu. O Ahmet’e zarar vermişti. Tuvaletten aksırma sesleri geliyordu. Boğazından öksürerek atamadığı günahları, o pisliği nefes almaktan alıkoyacak kadar çok öksürtüyordu.

 

Karanlıktı. Öyle karanlıktı ki hiçbir şey göremiyor, sadece soğuğu ve Tanrı’yı hissediyordum. Sanki hiç durmadan, içimdeki karanlık tünelde yürüyordum. Ayaklarımın altındaki ıslak asfaltın üzerinde ne aradığımı, nereye gittiğimi bilmeden ilerliyordum. Siyah uzun saçlarım kirpiklerime değiyor, sümüklerim burnumdan ağzıma inecek bir yol arıyordu. Bir yol olmalıydı... Bizi çıkışa götürecek bir yol… Ait olabileceğimiz bir yere... Altı yaşındaydım. Pek çok şey hatırlamayacak, pek çok şeyi de hatırlayacak bir yaştı.

Yürürken aklımda sadece, uyanıp Ahmet’i yetimhanedeki yatağında göremeyince onu aramak için, uzun karanlık koridordan geçerek yurt müdürünün odasına girdiğim an, o soğuk duvarın kenarında Ahmet’in ağlarken iç çamaşırlı haliyle duruşu ve çamaşırındaki kan damlaları vardı.

Ne olduğunu bilmiyordum ama Ahmet’in çamaşırında gördüğüm o kan bana, yurt müdürünün ona canını yakacak bir şey yaptığını anlatmaya yetiyordu. O Ahmet’e zarar vermişti. Tuvaletten aksırma sesleri geliyordu. Boğazından öksürerek atamadığı günahları, o pisliği nefes almaktan alıkoyacak kadar çok öksürtüyordu.

 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat