Tek Başına

Stok Kodu:
9786255969385
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
109
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%24 indirimli
150,00TL
114,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,93TL
9786255969385
1380788
Tek Başına
Tek Başına
114.00

2012'nin son işyeri bilgilendirme toplantısında işveren, firmanın gelecek yıllara ilişkin planlarını açıklarken, ilk defa direktörün bizzat kendi ağzından, sipariş yetersizliğinden dolayı önümüzdeki senelerde işçi ve diğer çalışanlarda azaltmaya gideceğini açıkladı. Derin bir sessizlik çöktü katılanların üstüne...
İşveren tam tamına 301 çalışanın işine son verileceğini açıkça beyan ediyordu. Bu 301 rakamı gönüllü çıkışlar, emekliye ayrılacaklar ve zorunlu olarak çıkarılacaklardan oluşacaktı. Çıkışların koşullarının işçi temsilcileriyle görüşmeler sonucu belirleneceğini belirten genel müdür, toplantının son maddesi olan soru ve açıklamalar bölümüne geçti. Şöyle biraz beklerken etrafa bir göz attım. Herkes birbirine bakarken, birçok işçi de bana bakıyordu. Usulca elimi kaldırıp konuşma hakkı için mikrofonu istedim. Mikrofon elimde öyle bir an kala kaldım. Sessizliğin hâkimiyeti, konuşmam gerektiği anlamına geliyordu. Katılımcıları selamlayarak konuşmama başladım. Belki de fabrikadaki en önemli konuşmamı yapıyordum. Çalışanlar adına işverene kafa tutacaktım. Nasıl ki işveren kendi açısından gerekçelerini açıkladıysa, ben de neden çıkışların işçilerin açısından haksız olduğunu açıklamaya koyuldum.
Daha sözümü bitirmeden bir alkış tufanı koptu. Bu alkışlar işçilerin, benim görüşlerime verdiği desteğin göstergesiydi. Artık savaş ilan edilmişti...

2012'nin son işyeri bilgilendirme toplantısında işveren, firmanın gelecek yıllara ilişkin planlarını açıklarken, ilk defa direktörün bizzat kendi ağzından, sipariş yetersizliğinden dolayı önümüzdeki senelerde işçi ve diğer çalışanlarda azaltmaya gideceğini açıkladı. Derin bir sessizlik çöktü katılanların üstüne...
İşveren tam tamına 301 çalışanın işine son verileceğini açıkça beyan ediyordu. Bu 301 rakamı gönüllü çıkışlar, emekliye ayrılacaklar ve zorunlu olarak çıkarılacaklardan oluşacaktı. Çıkışların koşullarının işçi temsilcileriyle görüşmeler sonucu belirleneceğini belirten genel müdür, toplantının son maddesi olan soru ve açıklamalar bölümüne geçti. Şöyle biraz beklerken etrafa bir göz attım. Herkes birbirine bakarken, birçok işçi de bana bakıyordu. Usulca elimi kaldırıp konuşma hakkı için mikrofonu istedim. Mikrofon elimde öyle bir an kala kaldım. Sessizliğin hâkimiyeti, konuşmam gerektiği anlamına geliyordu. Katılımcıları selamlayarak konuşmama başladım. Belki de fabrikadaki en önemli konuşmamı yapıyordum. Çalışanlar adına işverene kafa tutacaktım. Nasıl ki işveren kendi açısından gerekçelerini açıkladıysa, ben de neden çıkışların işçilerin açısından haksız olduğunu açıklamaya koyuldum.
Daha sözümü bitirmeden bir alkış tufanı koptu. Bu alkışlar işçilerin, benim görüşlerime verdiği desteğin göstergesiydi. Artık savaş ilan edilmişti...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat