Topaç

Stok Kodu:
9786253694258
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
375,00TL
262,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 32,08TL
9786253694258
1374761
Topaç
Topaç
262.50

“İnsan gerçekten belli bir kişiye mi bağlı oluyor, yoksa yalnızca
içindeki o duyguya, o bağlanma ihtiyacına mı?”

Yasaklarla, “öteki” korkusuyla tamamen sindirilmiş, had safhada duyarsızlaşmış, birbirinin acılarına tanık olmamak için “özlük”lerle, “filtre”lerle duyguları adeta buzların altında donarak derin bir uykuya dalmış bir toplum…
 
Sevgisizliğin, ayrımcılığın, duyarsızlığın ivmesi arttıkça “her şey sarhoş bir uğultu içinde eriyor, çılgınca dönen bir atlıkarıncadan bakılan dünya karmakarışık olmaktan çıkıp rengârenk bir topacın birbiri içinde eriyerek beyazlaşıveren renkleri gibi, birden basit bir sükûnet ve küntlük halini alıyordu.”
 
Peki ya birileri topacı yavaşlatıp bu toplumu derin uykusundan uyandırmaya girişse? Bu topluma yeniden sevgi, merhamet kazandırılabilir mi? İnsanlar renkleri görmeye dayanabilecek mi?
 
Topaç, fantastik, bir o kadar da olası bir gelecek tablosu çizerken kurtuluşun yolunu düşünmeye davet ediyor okuru.
 
En kritik soruyu sorayım sana: Buzların altından çıkmanın beraberinde getireceği utanç ne olacak peki? Utanç, o dayanılmaz utanç... Bu utancın ağırlığı altında ezilmeden nasıl yaşayacağız? Birbirimizin yüzüne nasıl bakabileceğiz? Biz öyle büyük kötülükler yaptık ki... Gerçeklerle nasıl yüzleşeceğiz? Bunun altından kalkabilecek miyiz?

“İnsan gerçekten belli bir kişiye mi bağlı oluyor, yoksa yalnızca
içindeki o duyguya, o bağlanma ihtiyacına mı?”

Yasaklarla, “öteki” korkusuyla tamamen sindirilmiş, had safhada duyarsızlaşmış, birbirinin acılarına tanık olmamak için “özlük”lerle, “filtre”lerle duyguları adeta buzların altında donarak derin bir uykuya dalmış bir toplum…
 
Sevgisizliğin, ayrımcılığın, duyarsızlığın ivmesi arttıkça “her şey sarhoş bir uğultu içinde eriyor, çılgınca dönen bir atlıkarıncadan bakılan dünya karmakarışık olmaktan çıkıp rengârenk bir topacın birbiri içinde eriyerek beyazlaşıveren renkleri gibi, birden basit bir sükûnet ve küntlük halini alıyordu.”
 
Peki ya birileri topacı yavaşlatıp bu toplumu derin uykusundan uyandırmaya girişse? Bu topluma yeniden sevgi, merhamet kazandırılabilir mi? İnsanlar renkleri görmeye dayanabilecek mi?
 
Topaç, fantastik, bir o kadar da olası bir gelecek tablosu çizerken kurtuluşun yolunu düşünmeye davet ediyor okuru.
 
En kritik soruyu sorayım sana: Buzların altından çıkmanın beraberinde getireceği utanç ne olacak peki? Utanç, o dayanılmaz utanç... Bu utancın ağırlığı altında ezilmeden nasıl yaşayacağız? Birbirimizin yüzüne nasıl bakabileceğiz? Biz öyle büyük kötülükler yaptık ki... Gerçeklerle nasıl yüzleşeceğiz? Bunun altından kalkabilecek miyiz?

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat