Tüketim Toplumunda Halkla İlişkiler ve Alışveriş Merkezleri (Pazarlama İletişimi Üzerine Ampirik Bir Analiz)
Dünyanın ilk alışveriş merkezi kabul edilen 1455'te yapımına başlanan Kapalıçarşı; Batı'daki bu anlamda ilk kurulan alışveriş merkezine kıyasla (1786'da Fransa'da açılan Palais-Royal) tarihi oldukça eskiye dayanır. Dünyada arkad ve pasajlardan modern alışveriş merkezi tarihi süreçlerinin yanı sıra; Anadolu'daki İpekyolu hattında arastalardan Kapalıçarşı'ya ve sonrasında Türkiye'deki perakende gelişim süreçleri, modern alışveriş merkezlerinin detaylı incelemelerini bu kitapta görebileceksiniz.
Modern alışveriş merkezleri dünya ve Türkiye ekonomisine üretim şekillerindeki yeni iş modelleriyle katkı sağladığı gibi, tüketicilere de yeni davranışlar yüklemiştir. Yeni tüketici sosyolojik, psikolojik, fizyolojik ihtiyaçlarının da karşılanmasını istemektedir. Hedef kitle alışveriş kavramını artık sadece salt ürünün alış-verişinden ziyade duygusal tatmin (statü, kimlik, v.b) ve eğlence, hayatı kolaylaştırması da talep etmektedir. Tüm bu ihtiyaçlarını ve hedef kitleyi 'doğru anlamak' ise iletişimcilerin görevi haline gelmiştir. İşletmeler de bu değişimi fark ederek; yapısal ögelerin yanı sıra gelişen hedef kitleleri daha iyi tanıyarak, onlarla uzun vadeli ilişkiler kurma stratejilerini tekrar düşünmelidirler. Duyusal ve bütünleşik pazarlama unsurlarını keşfetmelidirler. Mağazaların konumu, ışıklandırması, yürüyen merdiven akışları, bina içi koltukları, mağaza dizilimi, etkinlik tercihleri, mağaza içi kokularına kadar pek çok alandaki işletme ve iletişim ögeleri ziyaretçilerin farklı ihtiyaçlarını tetiklemektedir.
Dünyanın ilk alışveriş merkezi kabul edilen 1455'te yapımına başlanan Kapalıçarşı; Batı'daki bu anlamda ilk kurulan alışveriş merkezine kıyasla (1786'da Fransa'da açılan Palais-Royal) tarihi oldukça eskiye dayanır. Dünyada arkad ve pasajlardan modern alışveriş merkezi tarihi süreçlerinin yanı sıra; Anadolu'daki İpekyolu hattında arastalardan Kapalıçarşı'ya ve sonrasında Türkiye'deki perakende gelişim süreçleri, modern alışveriş merkezlerinin detaylı incelemelerini bu kitapta görebileceksiniz.
Modern alışveriş merkezleri dünya ve Türkiye ekonomisine üretim şekillerindeki yeni iş modelleriyle katkı sağladığı gibi, tüketicilere de yeni davranışlar yüklemiştir. Yeni tüketici sosyolojik, psikolojik, fizyolojik ihtiyaçlarının da karşılanmasını istemektedir. Hedef kitle alışveriş kavramını artık sadece salt ürünün alış-verişinden ziyade duygusal tatmin (statü, kimlik, v.b) ve eğlence, hayatı kolaylaştırması da talep etmektedir. Tüm bu ihtiyaçlarını ve hedef kitleyi 'doğru anlamak' ise iletişimcilerin görevi haline gelmiştir. İşletmeler de bu değişimi fark ederek; yapısal ögelerin yanı sıra gelişen hedef kitleleri daha iyi tanıyarak, onlarla uzun vadeli ilişkiler kurma stratejilerini tekrar düşünmelidirler. Duyusal ve bütünleşik pazarlama unsurlarını keşfetmelidirler. Mağazaların konumu, ışıklandırması, yürüyen merdiven akışları, bina içi koltukları, mağaza dizilimi, etkinlik tercihleri, mağaza içi kokularına kadar pek çok alandaki işletme ve iletişim ögeleri ziyaretçilerin farklı ihtiyaçlarını tetiklemektedir.