Her insanın söyleyecek bir sözü vardır. Kimi insanlar bir romanla, bir şiirle dile getirmişlerdir içlerinde besledikleri derin duyguları. Kimileri de tarihin gerçeklerini, bilimsel araştırmalarını, yazdıkları inceleme kitaplarıyla... Bu düşünce, bir süre sonra kitapların vazgeçilmez bir özelliği olmuştur. İşte bu gelenek Türk edebiyatında da, önceleri bazı romanlarda, çok az da olsa şiirlerde ve daha sonra da tiyatro oyunlarında devam etmiştir. Özellikle 1859-1923 yılları arasında oyunlar yazmış olan yazarlarımız, bu yeni sanatı, hem okuyucuya tanıtmak, hem de bu konudaki kişisel görüşlerini açıklamak için önsözlere başvurmuşlardır. Bu kitap, ilk tiyatro yazarlarımızın önsözlerini, görüşlerini aktarırken bu yazıları yorumlayarak ve çözümleyerek ülkemizdeki tiyatro kuram bilgisini oluşturan bu temel yazıların günümüze dek bize çizdiği yolu ve etkilerini ortaya koymaktadır.”
- Çiğdem Kılıç
Her insanın söyleyecek bir sözü vardır. Kimi insanlar bir romanla, bir şiirle dile getirmişlerdir içlerinde besledikleri derin duyguları. Kimileri de tarihin gerçeklerini, bilimsel araştırmalarını, yazdıkları inceleme kitaplarıyla... Bu düşünce, bir süre sonra kitapların vazgeçilmez bir özelliği olmuştur. İşte bu gelenek Türk edebiyatında da, önceleri bazı romanlarda, çok az da olsa şiirlerde ve daha sonra da tiyatro oyunlarında devam etmiştir. Özellikle 1859-1923 yılları arasında oyunlar yazmış olan yazarlarımız, bu yeni sanatı, hem okuyucuya tanıtmak, hem de bu konudaki kişisel görüşlerini açıklamak için önsözlere başvurmuşlardır. Bu kitap, ilk tiyatro yazarlarımızın önsözlerini, görüşlerini aktarırken bu yazıları yorumlayarak ve çözümleyerek ülkemizdeki tiyatro kuram bilgisini oluşturan bu temel yazıların günümüze dek bize çizdiği yolu ve etkilerini ortaya koymaktadır.”
- Çiğdem Kılıç