Türkçede Ünsüz Uyumu

Stok Kodu:
9786256869356
Boyut:
16.5x23.5
Sayfa Sayısı:
533
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%23 indirimli
675,00TL
519,75TL
Taksitli fiyat: 9 x 63,53TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256869356
1335318
Türkçede Ünsüz Uyumu
Türkçede Ünsüz Uyumu
519.75

Dilin söz varlığının ve kullanım alanı içerisindeki morfolojik yapıların temel kaynağı durumundaki seslerin kendi içinde bir düzeni vardır. Bu düzeni sağlayan ise sesler arasındaki uyumdur. Ses uyumu, bir dilde sözcükleri meydana getiren ünlü ve ünsüz seslerin bir araya gelirken taşıdığı ahenktir. Sesler arasındaki uyum veya uyumsuzluk, seslerin kimliklerini kazandıkları çıkış yerleri veya çıkış biçimleri ölçüt alınarak belirlenir.
Ses uyumları Türkçede üç farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu uyumlar; ünlü-ünlü uyumu, ünlü-ünsüz/ünsüz-ünlü uyumu, ünsüz-ünsüz uyumudur. Çalışmanın ana eksenini oluşturan ünsüz-ünsüz uyumu, Türkçede sözcüklerin eklerle genişletilmesi sırasında sözcük kök ve gövdelerinin son ünsüzü ile ek başında yer alan ünsüzlerin ötümlülük ve ötümsüzlük bakımından birbirine uygun olması temeline dayanan bir uyumdur. Bu kurala göre ötümlü bir ünsüzün (/b/, /c/, /d/, /g/, /ğ/, /j/, /v/, /z/) yanına yine ötümlü bir ünsüz, ötümsüz bir ünsüzün (/p/, /ç/, /t/, /k/, /h/, /ş/, /f/, /s/) yanına ise ötümsüz bir ünsüz gelebilir. Ötümsüz karşılığı bulunmayan ötümlü ünsüzler (/l/, /m/, /n/, /r/, /y/) ise hem ötümlü hem de ötümsüz ünsüzlerle yan yana gelebilirler. Bu kural hem Türkiye Türkçesi için yazılmış gramerlerde hem de diğer lehçeler için yazılmış gramerlerde ünsüz uyumu için genel bir kabul oluşturmaktadır. Fakat bu genel kabul Türkçenin tarihî dönemleri ve çağdaş lehçeleri için değerlendirilecek olursa kendi içerisinde bazı çelişkili durumlar içermektedir. Ünsüz uyumunda ötümlülerle ötümlülerin, ötümsüzler ile de ötümsüzlerin yan yana gelme durumunda her hangi bir çelişki bulunmamakla birlikte; ötümsüz bir ünsüzün yanına ötümsüz karşılığı bulunmayan ötümlü ünsüzlerin (/l/, /m/, /n/, /r/, /y/) gelme durumunun uyum içerisinde sayılması bir çelişki oluşturmaktadır. Çünkü Tuva, Karakalpak, Kazak, Kırgız Türkçeleri gibi çeşitli Türk lehçelerine bakıldığında ötümsüz karşılıkları bulunmayan ötümlü ünsüzlerin (/l/, /m/, /n/, /r/, /y/) ötümsüz bir ünsüz üzerine geldiği durumlarda yanındaki ötümsüz ünsüze benzeşme eğilimi göstermesi ötümlü-ötümlü, ötümsüz-ötümsüz uyumunun istenildiğinde kendi içerisinde işletilebilme durumunu kanıtlar niteliktedir.
Türk dilinin tarihî dönemlerinde ve çağdaş Türk lehçelerinde sözcük kök ve gövdelerinin son sesleri ile sözcük üzerine getirilen eklerin ilk seslerinin uyumunun tespit edilmeye çalışıldığı bu çalışmada, ünsüzlerin sadece ötümlülük (ötümlü+ötümlü), ötümsüzlük (ötümsüz+ötümsüz) uyumları değerlendirmeye tabi tutulmuş olup diğer bazı yapılar (ötümsüz+ötümsüz karşılığı olmayan ötümlüler) müstakil lehçelerin fonetik temayülleri gereği uyum içerisinde sayılmış olmasına rağmen bu çalışmada Türkçenin genel uyum mantığı esası doğrultusunda uyumsuz olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda Türk dilinin tarihî dönemleri ve çağdaş Türk lehçelerindeki ötümlülük-ötümsüzlük uyumunun Türkçenin genel uyum mantığı çerçevesinde nasıl ve ne kadar işletildiği ile hangi eklerin uyuma direnç gösterip göstermediği belirlenmeye çalışılmıştır.

Dilin söz varlığının ve kullanım alanı içerisindeki morfolojik yapıların temel kaynağı durumundaki seslerin kendi içinde bir düzeni vardır. Bu düzeni sağlayan ise sesler arasındaki uyumdur. Ses uyumu, bir dilde sözcükleri meydana getiren ünlü ve ünsüz seslerin bir araya gelirken taşıdığı ahenktir. Sesler arasındaki uyum veya uyumsuzluk, seslerin kimliklerini kazandıkları çıkış yerleri veya çıkış biçimleri ölçüt alınarak belirlenir.
Ses uyumları Türkçede üç farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu uyumlar; ünlü-ünlü uyumu, ünlü-ünsüz/ünsüz-ünlü uyumu, ünsüz-ünsüz uyumudur. Çalışmanın ana eksenini oluşturan ünsüz-ünsüz uyumu, Türkçede sözcüklerin eklerle genişletilmesi sırasında sözcük kök ve gövdelerinin son ünsüzü ile ek başında yer alan ünsüzlerin ötümlülük ve ötümsüzlük bakımından birbirine uygun olması temeline dayanan bir uyumdur. Bu kurala göre ötümlü bir ünsüzün (/b/, /c/, /d/, /g/, /ğ/, /j/, /v/, /z/) yanına yine ötümlü bir ünsüz, ötümsüz bir ünsüzün (/p/, /ç/, /t/, /k/, /h/, /ş/, /f/, /s/) yanına ise ötümsüz bir ünsüz gelebilir. Ötümsüz karşılığı bulunmayan ötümlü ünsüzler (/l/, /m/, /n/, /r/, /y/) ise hem ötümlü hem de ötümsüz ünsüzlerle yan yana gelebilirler. Bu kural hem Türkiye Türkçesi için yazılmış gramerlerde hem de diğer lehçeler için yazılmış gramerlerde ünsüz uyumu için genel bir kabul oluşturmaktadır. Fakat bu genel kabul Türkçenin tarihî dönemleri ve çağdaş lehçeleri için değerlendirilecek olursa kendi içerisinde bazı çelişkili durumlar içermektedir. Ünsüz uyumunda ötümlülerle ötümlülerin, ötümsüzler ile de ötümsüzlerin yan yana gelme durumunda her hangi bir çelişki bulunmamakla birlikte; ötümsüz bir ünsüzün yanına ötümsüz karşılığı bulunmayan ötümlü ünsüzlerin (/l/, /m/, /n/, /r/, /y/) gelme durumunun uyum içerisinde sayılması bir çelişki oluşturmaktadır. Çünkü Tuva, Karakalpak, Kazak, Kırgız Türkçeleri gibi çeşitli Türk lehçelerine bakıldığında ötümsüz karşılıkları bulunmayan ötümlü ünsüzlerin (/l/, /m/, /n/, /r/, /y/) ötümsüz bir ünsüz üzerine geldiği durumlarda yanındaki ötümsüz ünsüze benzeşme eğilimi göstermesi ötümlü-ötümlü, ötümsüz-ötümsüz uyumunun istenildiğinde kendi içerisinde işletilebilme durumunu kanıtlar niteliktedir.
Türk dilinin tarihî dönemlerinde ve çağdaş Türk lehçelerinde sözcük kök ve gövdelerinin son sesleri ile sözcük üzerine getirilen eklerin ilk seslerinin uyumunun tespit edilmeye çalışıldığı bu çalışmada, ünsüzlerin sadece ötümlülük (ötümlü+ötümlü), ötümsüzlük (ötümsüz+ötümsüz) uyumları değerlendirmeye tabi tutulmuş olup diğer bazı yapılar (ötümsüz+ötümsüz karşılığı olmayan ötümlüler) müstakil lehçelerin fonetik temayülleri gereği uyum içerisinde sayılmış olmasına rağmen bu çalışmada Türkçenin genel uyum mantığı esası doğrultusunda uyumsuz olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda Türk dilinin tarihî dönemleri ve çağdaş Türk lehçelerindeki ötümlülük-ötümsüzlük uyumunun Türkçenin genel uyum mantığı çerçevesinde nasıl ve ne kadar işletildiği ile hangi eklerin uyuma direnç gösterip göstermediği belirlenmeye çalışılmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat