Türkiye’de Modernleşme Din ve Parti Politikası Millî Selâmet Partisi Örnek Olayı

Stok Kodu:
9786255905024
Boyut:
13x21
Sayfa Sayısı:
264
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%11 indirimli
300,00TL
267,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 32,63TL
9786255905024
1369894
Türkiye’de Modernleşme Din ve Parti Politikası
Türkiye’de Modernleşme Din ve Parti Politikası Millî Selâmet Partisi Örnek Olayı
267.00

Bu kitap, münhasıran bir siyasal parti incelemesi değildir. Bir partinin (Millî Selamet Partisi -MSP), bizâtihi sonucu olduğu Türkiye’nin modernleşme sürecinin “paradokslarına” / “patolojilerine”, temsil ettiği kesimlerin o süreci algılamaları, yorumlamaları doğrultusunda verdiği cevaptır. İslâmî değerleri savunmada ve telkin etmeye yönelirken MSP temsil ettiği kesimleri birey mertebesinde siyasî özne yapmaya girişmiş; Hegelci ifadeyle ister istemez, bireysel, öznel ahlaka (Hegelci anlamda Moralität’a) tâbi kılmış, yurttaş olarak konumlandıramamıştır: Bireysel, öznel ahlâkın kaynağını bütünüyle İslâmî değerlere indirgemiş; mevcut laik siyasî düzenin toplumsal ahlâkını (Sittlichkeit’ını) ikame etmeyi siyasî mücadelesinin odağı yapmıştır. Fakat, tersinden bakıldığında ise, laik siyasî düzen de modernleşme sürecinde Moralität karşısında Sittlichkeit’ı yüceltme girişimiydi: Sittlichkeit felsefesine dayanan laik düzen, siyasal, etik ve dinî bir alternatif olarak Moralität’ı karşısına almıştı. Şüphesiz, buradaki “dinî” olan, yurttaşlık dini (civil religion) özelliğini haiz bir anlayışa dayanmaktaydı ve bireyselliğe indirgenmiş bir mahiyeti son tahlilde muhafaza etmekteydi. Bu da Moralität’ın “depolitizasyonu” anlamına gelen, Sittlichkeit felsefesinin Moralität’a radikal şekilde ikamesiydi. Bu doğrultuda dinin devletten ayrılması, farklı yasalara tâbi hâle getirilmiş görünmesi ise, aslında Moralität’ın Sittlichkeit bünyesinde eritilmesiydi. Laiklik bu durumun sembol kavramıydı ve Sittlichkeit’ın felsefî temeliydi. MSP’nin “sistem-karşıtı” bir parti tipi sayılması da bu olguyla çok yakından ilgiliydi. Bu anlamda, MSP’nin, son tahlilde, Türkiye’nin modernleşme sürecinin ortaya çıkardığı politik-teolojik bir olgu mahiyeti arz ettiği söylenebilir.

 

Bu kitap, münhasıran bir siyasal parti incelemesi değildir. Bir partinin (Millî Selamet Partisi -MSP), bizâtihi sonucu olduğu Türkiye’nin modernleşme sürecinin “paradokslarına” / “patolojilerine”, temsil ettiği kesimlerin o süreci algılamaları, yorumlamaları doğrultusunda verdiği cevaptır. İslâmî değerleri savunmada ve telkin etmeye yönelirken MSP temsil ettiği kesimleri birey mertebesinde siyasî özne yapmaya girişmiş; Hegelci ifadeyle ister istemez, bireysel, öznel ahlaka (Hegelci anlamda Moralität’a) tâbi kılmış, yurttaş olarak konumlandıramamıştır: Bireysel, öznel ahlâkın kaynağını bütünüyle İslâmî değerlere indirgemiş; mevcut laik siyasî düzenin toplumsal ahlâkını (Sittlichkeit’ını) ikame etmeyi siyasî mücadelesinin odağı yapmıştır. Fakat, tersinden bakıldığında ise, laik siyasî düzen de modernleşme sürecinde Moralität karşısında Sittlichkeit’ı yüceltme girişimiydi: Sittlichkeit felsefesine dayanan laik düzen, siyasal, etik ve dinî bir alternatif olarak Moralität’ı karşısına almıştı. Şüphesiz, buradaki “dinî” olan, yurttaşlık dini (civil religion) özelliğini haiz bir anlayışa dayanmaktaydı ve bireyselliğe indirgenmiş bir mahiyeti son tahlilde muhafaza etmekteydi. Bu da Moralität’ın “depolitizasyonu” anlamına gelen, Sittlichkeit felsefesinin Moralität’a radikal şekilde ikamesiydi. Bu doğrultuda dinin devletten ayrılması, farklı yasalara tâbi hâle getirilmiş görünmesi ise, aslında Moralität’ın Sittlichkeit bünyesinde eritilmesiydi. Laiklik bu durumun sembol kavramıydı ve Sittlichkeit’ın felsefî temeliydi. MSP’nin “sistem-karşıtı” bir parti tipi sayılması da bu olguyla çok yakından ilgiliydi. Bu anlamda, MSP’nin, son tahlilde, Türkiye’nin modernleşme sürecinin ortaya çıkardığı politik-teolojik bir olgu mahiyeti arz ettiği söylenebilir.

 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat