Unutulmuş Ataların Gölgesi

Stok Kodu:
9786057197931
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
110,00TL
82,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,08TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786057197931
1279024
Unutulmuş Ataların Gölgesi
Unutulmuş Ataların Gölgesi
82.50

“Yanık tarlalar seni demir yolu ile göz göze getiriyor şimdi, adımların mı hızlandı, neden raylara öyle uzak gözlerle bakıyorsun? Bak katarlar gelip geçiyor. Sosyalist Avrupa’nın trenleri baş belası, ama bu nostaljiye değmez mi? Hatırlamanın kavrulan kahve kokusuna benzer bir yanı var, bunu es geçebilir misin? Havada vagonların izi, biz buradan geçip gittik dostum. Şimdi artık başka bir memleketteyiz. Bu arada bulutlarınızı da biraz kararttık. Bir şimşek çaksın, yağmur yağsın, sular aklasın, bizim kararttığımız havanızı.”
Yerin ve göğün uçsuz bucaksız kıyılarından, köşelerinden insanlar. Asuriler, Ezidiler, Kürtler, Türkler… Giden şeyler sonra, ister dağa kaçan bir keçi, ister gecede yolunu şaşıran bir mermi. Kolay kolay kendi adreslerini bulamayan, öyle giden şeyler. Kabuğunu kırmış ölü bir kuş misali dilin ucuna toplanmış sözcükler. Bir ölüyü uğurlarken kendilerini dallarından atan yapraklar.  Erdem Özgül sözcükleriyle bir tren yapıyor. Öykülerine binip gidiyoruz. Ağaçlar, sular, kuşlar, koyunlar, keçiler, yolunuzdan eksik olmuyor. Geyiklerle karşılaşıyoruz. Saman balyalarıyla. Başağı iri, buğdaylar biçilmişler. Toprak yolda kızlar bisiklet sürüyorlar.  Zaman bizi yolda buluyor.  

“Yanık tarlalar seni demir yolu ile göz göze getiriyor şimdi, adımların mı hızlandı, neden raylara öyle uzak gözlerle bakıyorsun? Bak katarlar gelip geçiyor. Sosyalist Avrupa’nın trenleri baş belası, ama bu nostaljiye değmez mi? Hatırlamanın kavrulan kahve kokusuna benzer bir yanı var, bunu es geçebilir misin? Havada vagonların izi, biz buradan geçip gittik dostum. Şimdi artık başka bir memleketteyiz. Bu arada bulutlarınızı da biraz kararttık. Bir şimşek çaksın, yağmur yağsın, sular aklasın, bizim kararttığımız havanızı.”
Yerin ve göğün uçsuz bucaksız kıyılarından, köşelerinden insanlar. Asuriler, Ezidiler, Kürtler, Türkler… Giden şeyler sonra, ister dağa kaçan bir keçi, ister gecede yolunu şaşıran bir mermi. Kolay kolay kendi adreslerini bulamayan, öyle giden şeyler. Kabuğunu kırmış ölü bir kuş misali dilin ucuna toplanmış sözcükler. Bir ölüyü uğurlarken kendilerini dallarından atan yapraklar.  Erdem Özgül sözcükleriyle bir tren yapıyor. Öykülerine binip gidiyoruz. Ağaçlar, sular, kuşlar, koyunlar, keçiler, yolunuzdan eksik olmuyor. Geyiklerle karşılaşıyoruz. Saman balyalarıyla. Başağı iri, buğdaylar biçilmişler. Toprak yolda kızlar bisiklet sürüyorlar.  Zaman bizi yolda buluyor.  

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat