Yalancı Şeker - Karaciğerimizi Fruktoz Şurubundan Neden Korumalıyız? Yağlı Karaciğer ve Şişman Sirozu

Stok Kodu:
9786051716299
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
248
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2018-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%22 indirimli
145,00TL
113,10TL
Taksitli fiyat: 9 x 13,82TL
9786051716299
1099496
Yalancı Şeker - Karaciğerimizi Fruktoz Şurubundan Neden Korumalıyız?
Yalancı Şeker - Karaciğerimizi Fruktoz Şurubundan Neden Korumalıyız? Yağlı Karaciğer ve Şişman Sirozu
113.10

Metin Başaranoğlu bu çok önemli çalışmasıyla aslında psikolojik, sosyolojik ve antropolojik nedenleri olan ve gelecek yüzyıllarda insanlığın çöküşünü başlatabilecek önemde bir hastalığı tanımlıyor ve gün yüzüne çıkarıyor.

İhtiyacı olan enerjiden daha fazlasını tüketmek ve bu tüketimini insan doğasına uygun olmayan kaynaklardan sağlamak, insanlığı metabolik sendrom denen yeni bir olguyla karşı karşıya getirdi. Bel çevresi kalın, tansiyonu yüksek, kan yağları bozuk, kan şekeri yüksek kardiyometabolik riskleri yüksek olan bu insanlar sonuçta Başaranoğlu’nun tanımladığı Şişman Sirozu adayları oluyor.

Biyolojik çeşitliliğin azalması, iklimin olumsuz değişikliği, nüfus artışı, adaletsiz paylaşım ve insan doğasına aykırı yaşam tarzları artık tüm dünyayı aynı derecede ilgilendirmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre dünya üzerinde 300.000’e yakın yenilebilir bitki çeşidi bulunurken Amerikan Bitki Bilim Topluluğunun verilerine göre tüm dünyadaki gıda ihtiyacının yaklaşık %95’i yalnızca 30 kadar farklı bitki üründen elde edilmektedir.

Diğer yandan yaklaşık 1 milyar insan ihtiyacı olan enerjiyi temin edemediği için açlık çekerken ondan daha fazla insan şişmanlığın oluşturduğu hastalıklarla boğuşmaktadır. İşin ironik yanı ise yıllık üretilen 4 milyar ton gıdanın 1,3 milyar tonunun hiç tüketilmeden çöpe atılmasıdır.

Sınıf arkadaşım değerli bilim insanı Metin Başaranoğlu’nu bu önemli başarısı için kutluyor, insanlığın geleceğine olumlu katkılar yapmasını diliyorum.

Dr. Kerem Kınık

Kızılay Genel Başkanı

Metin Başaranoğlu bu çok önemli çalışmasıyla aslında psikolojik, sosyolojik ve antropolojik nedenleri olan ve gelecek yüzyıllarda insanlığın çöküşünü başlatabilecek önemde bir hastalığı tanımlıyor ve gün yüzüne çıkarıyor.

İhtiyacı olan enerjiden daha fazlasını tüketmek ve bu tüketimini insan doğasına uygun olmayan kaynaklardan sağlamak, insanlığı metabolik sendrom denen yeni bir olguyla karşı karşıya getirdi. Bel çevresi kalın, tansiyonu yüksek, kan yağları bozuk, kan şekeri yüksek kardiyometabolik riskleri yüksek olan bu insanlar sonuçta Başaranoğlu’nun tanımladığı Şişman Sirozu adayları oluyor.

Biyolojik çeşitliliğin azalması, iklimin olumsuz değişikliği, nüfus artışı, adaletsiz paylaşım ve insan doğasına aykırı yaşam tarzları artık tüm dünyayı aynı derecede ilgilendirmektedir. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) verilerine göre dünya üzerinde 300.000’e yakın yenilebilir bitki çeşidi bulunurken Amerikan Bitki Bilim Topluluğunun verilerine göre tüm dünyadaki gıda ihtiyacının yaklaşık %95’i yalnızca 30 kadar farklı bitki üründen elde edilmektedir.

Diğer yandan yaklaşık 1 milyar insan ihtiyacı olan enerjiyi temin edemediği için açlık çekerken ondan daha fazla insan şişmanlığın oluşturduğu hastalıklarla boğuşmaktadır. İşin ironik yanı ise yıllık üretilen 4 milyar ton gıdanın 1,3 milyar tonunun hiç tüketilmeden çöpe atılmasıdır.

Sınıf arkadaşım değerli bilim insanı Metin Başaranoğlu’nu bu önemli başarısı için kutluyor, insanlığın geleceğine olumlu katkılar yapmasını diliyorum.

Dr. Kerem Kınık

Kızılay Genel Başkanı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat