Yapay Zekanın Cezai Sorumluluğu (Ciltli)

Stok Kodu:
9786257595568
Boyut:
17x25
Sayfa Sayısı:
364
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-06
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
%5 indirimli
250,00TL
237,50TL
9786257595568
1212650
Yapay Zekanın Cezai Sorumluluğu (Ciltli)
Yapay Zekanın Cezai Sorumluluğu (Ciltli)
237.50

Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına 2. Makale Yarışmasını hep birlikte icra ettik. Bu yıl COVİD 19 sebebiyle ödül programına kısıtlı katılım sağlayabildik. İnşallah önümüzdeki yıl daha kapsamlı ve katılımın daha çok olduğu bir yarışmayı da birlikte yapmak nasip olur. Öte yandan makale yarışmasına iştirak eden öğrenci sayımız artarak devam etmektedir. Bu vesile ile yarışmaya katılarak katkı sağlayan tüm katılımcı öğrenci arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki yıl yarışmayı lisans öğrencilerinin dışında lisansüstü öğrencilerimize de açmak istiyoruz. Yarışmayı kırmızı ve beyaz kategorilerde, lisans öğrencileri ve lisansüstü öğrencilere yönelik olarak da icra edeceğiz.

Bu yıl önsözde Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz’ın ANADOLU İRFANI olarak tarif edebileceğimiz sözlerini sizlerle paylaşmak isterim. Ödül töreninde konuşan Hakkı Kiraz, “Bir babanın evladını anlatması çok zor bir durum. Çok temiz bir insandı. Her şeyin hakkını verebilen bir evlat oldu. Biz ailesi olarak kendisinden çok memnunduk. Oğlum Fatih Sultan Mehmet’in ismini çok severdi. Şu an fiilen yanımızda yok ancak ruhen yanımızda. Bu ödül törenini düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. Biz atalarımızdan, Allah ve peygamber sevgisinden sonra devlet kutsallığının geldiğini gördük. Oğluma bir koruma talep etmesini söyledim. ‘Baba, bana siper olacak bir polise nasıl dayanırım. Kurşun gelecekse bana gelsin’ demişti.

Maalesef bizim için çok kara bir gündü. Çok acıydı, tarifi mümkün değil. Ama o gün beraberdik, yine bu millet olarak beraberiz. Yarın da beraber olacağız. Anne ve babaların, eşlerinin, çocuklarının, yakınlarının ve bu milletin döktüğü her bir damla yaşın çok kıymetli olduğunu biliyoruz. Bunların yanında bizim vatanımız, milletimiz de çok kıymetlidir. Elbette ki acıdır. Fakat söz konusu vatansa, bu milletin bölünmezliği ise canımızın ne kıymeti vardır. Bir Mehmet Selim gider, binlerce Mehmet Selim doğar. Allah bozgunculara fırsat vermesin” şeklinde duygu yüklü bir konuşma gerçekleştirdi. Bu konuşma tek başına vatanımızın, bayrağımızın, devletimizin ve milletimizin birliği ve beraberliği için bir çimento niteliğindedir.

Yarışmanın fikir babası Hukuk Kulübü ve onun yönetici ve üyeleridir. Yarışmayı bundan sonra uzun yıllar devam ettirecek de genç hukukçu meslektaşlarımdır. Bu sebeple Muhammet Çınarka’yı, Zübeyir İkbal Araz’ı Hukuk Kulübünün yeni yöneticileri Mehmet Emin Gürgür’ü İrem Yürektürk’ü, Hüdânur Özçelik’i ve Adem Aras’ı, yanısıra emeği geçen ismini sayamadığım tüm arkadaşları unutmamak gerekir. Mehmet Emin Gürgür ödül töreninde şunları anlattı: “Bir insanın adını yaşatmak onu ortamlarda anmak, salon girişlerine, bina duvarlarına yahut tabelalara adını yazmak demek değildir. Hele ki ömrünü adalet uğruna geçirmiş, yıllarını ilme vakfetmiş ve bu kutlu yolda şehit düşmüş birinden bahsediyorsak. Onun adını yaşatmanın kuru bir düşünceden sıyrılıp harekete dönüşmüş bir fikir olması gerektiğinin farkındayız. Bu fikrin öncülüğünde şehit savcımızın adına literatüre katkı sunmak, onun hatırasını genç yüreklerde yaşatmak ve gelecek nesillere hukukun ve adaletin kutsallığından pay vermek için bu yarışmayı düzenledik.

Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına 2. Makale Yarışmasını hep birlikte icra ettik. Bu yıl COVİD 19 sebebiyle ödül programına kısıtlı katılım sağlayabildik. İnşallah önümüzdeki yıl daha kapsamlı ve katılımın daha çok olduğu bir yarışmayı da birlikte yapmak nasip olur. Öte yandan makale yarışmasına iştirak eden öğrenci sayımız artarak devam etmektedir. Bu vesile ile yarışmaya katılarak katkı sağlayan tüm katılımcı öğrenci arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki yıl yarışmayı lisans öğrencilerinin dışında lisansüstü öğrencilerimize de açmak istiyoruz. Yarışmayı kırmızı ve beyaz kategorilerde, lisans öğrencileri ve lisansüstü öğrencilere yönelik olarak da icra edeceğiz.

Bu yıl önsözde Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz’ın ANADOLU İRFANI olarak tarif edebileceğimiz sözlerini sizlerle paylaşmak isterim. Ödül töreninde konuşan Hakkı Kiraz, “Bir babanın evladını anlatması çok zor bir durum. Çok temiz bir insandı. Her şeyin hakkını verebilen bir evlat oldu. Biz ailesi olarak kendisinden çok memnunduk. Oğlum Fatih Sultan Mehmet’in ismini çok severdi. Şu an fiilen yanımızda yok ancak ruhen yanımızda. Bu ödül törenini düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. Biz atalarımızdan, Allah ve peygamber sevgisinden sonra devlet kutsallığının geldiğini gördük. Oğluma bir koruma talep etmesini söyledim. ‘Baba, bana siper olacak bir polise nasıl dayanırım. Kurşun gelecekse bana gelsin’ demişti.

Maalesef bizim için çok kara bir gündü. Çok acıydı, tarifi mümkün değil. Ama o gün beraberdik, yine bu millet olarak beraberiz. Yarın da beraber olacağız. Anne ve babaların, eşlerinin, çocuklarının, yakınlarının ve bu milletin döktüğü her bir damla yaşın çok kıymetli olduğunu biliyoruz. Bunların yanında bizim vatanımız, milletimiz de çok kıymetlidir. Elbette ki acıdır. Fakat söz konusu vatansa, bu milletin bölünmezliği ise canımızın ne kıymeti vardır. Bir Mehmet Selim gider, binlerce Mehmet Selim doğar. Allah bozgunculara fırsat vermesin” şeklinde duygu yüklü bir konuşma gerçekleştirdi. Bu konuşma tek başına vatanımızın, bayrağımızın, devletimizin ve milletimizin birliği ve beraberliği için bir çimento niteliğindedir.

Yarışmanın fikir babası Hukuk Kulübü ve onun yönetici ve üyeleridir. Yarışmayı bundan sonra uzun yıllar devam ettirecek de genç hukukçu meslektaşlarımdır. Bu sebeple Muhammet Çınarka’yı, Zübeyir İkbal Araz’ı Hukuk Kulübünün yeni yöneticileri Mehmet Emin Gürgür’ü İrem Yürektürk’ü, Hüdânur Özçelik’i ve Adem Aras’ı, yanısıra emeği geçen ismini sayamadığım tüm arkadaşları unutmamak gerekir. Mehmet Emin Gürgür ödül töreninde şunları anlattı: “Bir insanın adını yaşatmak onu ortamlarda anmak, salon girişlerine, bina duvarlarına yahut tabelalara adını yazmak demek değildir. Hele ki ömrünü adalet uğruna geçirmiş, yıllarını ilme vakfetmiş ve bu kutlu yolda şehit düşmüş birinden bahsediyorsak. Onun adını yaşatmanın kuru bir düşünceden sıyrılıp harekete dönüşmüş bir fikir olması gerektiğinin farkındayız. Bu fikrin öncülüğünde şehit savcımızın adına literatüre katkı sunmak, onun hatırasını genç yüreklerde yaşatmak ve gelecek nesillere hukukun ve adaletin kutsallığından pay vermek için bu yarışmayı düzenledik.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat