Günümüz iş dünyasının içinden geçmekte olduğu fırtınalı süreç ve hızlı değişim, İK çalışanlarını ve yöneticilerini, alışık ve hazır olmadıkları bir mücadeleye zorluyor. Çağdaş İK, iç müşteriye hizmet veren ve kurumun İK süreçlerini mükemmelleştiren bir destek bölümü olmanın ötesine geçerek kurumun içinde bulunduğu rekabeti anlamak, müşteri bakış açısına uygun çözümler üretmek ve bütün bunları da ticari mantıkla gerçekleştirmek zorundadır. Bu kitap İK’yı, değişen dünyaya uyum sağlamak gibi pasif bir rolden alıp, değişimi tetiklemek ve “dönüşümü gerçekleştirmek” gibi, çağdaş ve etkin bir role taşımayı hedeflemektedir.
Günümüz iş dünyasının içinden geçmekte olduğu fırtınalı süreç ve hızlı değişim, İK çalışanlarını ve yöneticilerini, alışık ve hazır olmadıkları bir mücadeleye zorluyor. Çağdaş İK, iç müşteriye hizmet veren ve kurumun İK süreçlerini mükemmelleştiren bir destek bölümü olmanın ötesine geçerek kurumun içinde bulunduğu rekabeti anlamak, müşteri bakış açısına uygun çözümler üretmek ve bütün bunları da ticari mantıkla gerçekleştirmek zorundadır. Bu kitap İK’yı, değişen dünyaya uyum sağlamak gibi pasif bir rolden alıp, değişimi tetiklemek ve “dönüşümü gerçekleştirmek” gibi, çağdaş ve etkin bir role taşımayı hedeflemektedir.