29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin Önsözü, 1915 yılında 300 binden fazla Mehmetçiğin teri/kanı ile Gelibolu Yarımadası’nda yazılmıştır. Bugün hala insanlarımız arasında “Bizler – Ötekiler” gibi ayrıştırıcı tabirler kullanılabiliyorsa, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” adına içeride ve dışarıda bazı sorunlarla boğuşuyorsak, “Çanakkale 1915 kazanımlarını insanlarımıza hala benimsetememişiz” demektir. Bu kitabı yazmadaki amacım; Anadolu coğrafyasında “Bir Olmak, Duru Olmak, İri Olmak, Diri Olmak” adına Çanakkale 1915 kazanımlarından nasıl istifade etmemiz gerektiğine ilişkin bilgi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmaktır
29 Ekim 1923 tarihinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin Önsözü, 1915 yılında 300 binden fazla Mehmetçiğin teri/kanı ile Gelibolu Yarımadası’nda yazılmıştır. Bugün hala insanlarımız arasında “Bizler – Ötekiler” gibi ayrıştırıcı tabirler kullanılabiliyorsa, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” adına içeride ve dışarıda bazı sorunlarla boğuşuyorsak, “Çanakkale 1915 kazanımlarını insanlarımıza hala benimsetememişiz” demektir. Bu kitabı yazmadaki amacım; Anadolu coğrafyasında “Bir Olmak, Duru Olmak, İri Olmak, Diri Olmak” adına Çanakkale 1915 kazanımlarından nasıl istifade etmemiz gerektiğine ilişkin bilgi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmaktır