Zalimane Bir İdam Hükmü

Stok Kodu:
9786051216454
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
176
Basım Tarihi:
2022-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
78,00TL
58,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,15TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786051216454
1263835
Zalimane Bir İdam Hükmü
Zalimane Bir İdam Hükmü
58.50

Zalimane Bir İdam Hükmü, Ebubekir Hâzim Tepeyran’ın Damat Ferit Paşa hükûmeti zamanında Bursa Valisi ve Dâhiliye Nazırı iken Millî Mücadele’ye yardım ettiği gerekçesiyle idama mahkûm edilişinin belgesidir.

Günlerce süren ve eziyetle geçen duruşmalarda Hâzim Bey'den hesabı sorulan bir diğer konu da Abdülhamid'in tahttan indirilmesi olayıdır. Tepeyran, bu duruşmaları ve tutsak geçen ayları, idama mahkûm oluşunu, idamlıklara ayrılan hücrede bir gece geçirişini, sonunda yeni Sadrazam Tevfik Paşa'nın kurduğu Hurşit Paşa Divanıharbi’nde suçsuz görülerek özgürlüğe kavuşmasını anlatıyor.

Bu anılar, tarihin tozlu raflarında kalan Osmanlı’daki bir dönemin gerçeklerini açıklıkla yansıtmaktadır.

“İdam hakikaten kötü bir ceza; ‘idam’ kelimesi kulağa bir söz, bir hava titreşimi gibi değil; dikenli bir cisim, kızdırılmış bir demir çivi gibi giriyor ve bu kelime birdenbire insana o kadar ağır geliyor ki omuzları üstüne birer büyük gülle konmuş gibi oluyor. Oturduğu sandalye, güya yaş ve yumuşak bir toprak üstüne konmuş olduğu için yavaş yavaş batıyor zannediliyor. Birdenbire asap gevşiyor; tüyler ürperiyor, yüze aralıksız soğuk, sıcak hava dalgaları çarpıyor gibi oluyor.”

Zalimane Bir İdam Hükmü, Ebubekir Hâzim Tepeyran’ın Damat Ferit Paşa hükûmeti zamanında Bursa Valisi ve Dâhiliye Nazırı iken Millî Mücadele’ye yardım ettiği gerekçesiyle idama mahkûm edilişinin belgesidir.

Günlerce süren ve eziyetle geçen duruşmalarda Hâzim Bey'den hesabı sorulan bir diğer konu da Abdülhamid'in tahttan indirilmesi olayıdır. Tepeyran, bu duruşmaları ve tutsak geçen ayları, idama mahkûm oluşunu, idamlıklara ayrılan hücrede bir gece geçirişini, sonunda yeni Sadrazam Tevfik Paşa'nın kurduğu Hurşit Paşa Divanıharbi’nde suçsuz görülerek özgürlüğe kavuşmasını anlatıyor.

Bu anılar, tarihin tozlu raflarında kalan Osmanlı’daki bir dönemin gerçeklerini açıklıkla yansıtmaktadır.

“İdam hakikaten kötü bir ceza; ‘idam’ kelimesi kulağa bir söz, bir hava titreşimi gibi değil; dikenli bir cisim, kızdırılmış bir demir çivi gibi giriyor ve bu kelime birdenbire insana o kadar ağır geliyor ki omuzları üstüne birer büyük gülle konmuş gibi oluyor. Oturduğu sandalye, güya yaş ve yumuşak bir toprak üstüne konmuş olduğu için yavaş yavaş batıyor zannediliyor. Birdenbire asap gevşiyor; tüyler ürperiyor, yüze aralıksız soğuk, sıcak hava dalgaları çarpıyor gibi oluyor.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat