Binanın bazı kısımları yıpranmış olsa bile büyük bir bölümü hâlâ sağlamdı. Yapı, bir kenarı kesilmiş portakal biçimindeydi. Yüksek duvarlarla çevriliydi. Girdiği yerin yanında yerden çok da yüksek olmayan bir sahne vardı. Sahne sağlam gibi görünse de bazı taş parçaları yerinden çıkmış, etrafa savrulmuştu. Yapının zeminini toprak kaplamıştı. Sahnenin karşısı yarım yay biçiminde sıralanmış basamaklarla yukarıya doğru uzanıyordu.
Merdivenlerin pek çok kısmı aşınmış, mermerler yerlerinden sökülmüştü. Duvarlar sağlam görünse de uçları aşınmış, yer yer uçlardaki taşlar da dökülmüştü. Salonun duvarlarında taş süslemeler vardı. Oturma bölümlerinin bazı yerleri aşınmıştı, yıkılmıştı. İnsanı ürküten yarıklar oluşmuştu. Emek ürperdi.
“Ya şimdi bu yarıklardan bir canavar çıkarsa, bir dev biterse o deliklerden birinden...”
Binanın bazı kısımları yıpranmış olsa bile büyük bir bölümü hâlâ sağlamdı. Yapı, bir kenarı kesilmiş portakal biçimindeydi. Yüksek duvarlarla çevriliydi. Girdiği yerin yanında yerden çok da yüksek olmayan bir sahne vardı. Sahne sağlam gibi görünse de bazı taş parçaları yerinden çıkmış, etrafa savrulmuştu. Yapının zeminini toprak kaplamıştı. Sahnenin karşısı yarım yay biçiminde sıralanmış basamaklarla yukarıya doğru uzanıyordu.
Merdivenlerin pek çok kısmı aşınmış, mermerler yerlerinden sökülmüştü. Duvarlar sağlam görünse de uçları aşınmış, yer yer uçlardaki taşlar da dökülmüştü. Salonun duvarlarında taş süslemeler vardı. Oturma bölümlerinin bazı yerleri aşınmıştı, yıkılmıştı. İnsanı ürküten yarıklar oluşmuştu. Emek ürperdi.
“Ya şimdi bu yarıklardan bir canavar çıkarsa, bir dev biterse o deliklerden birinden...”