Zorunlu Göçler, Sürgünler ve Yol Hikayeleri Ulupamir Kırgızları Örneği

Stok Kodu:
9786051332925
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%15 indirimli
168,00TL
142,80TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,45TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786051332925
1160881
Zorunlu Göçler, Sürgünler ve Yol Hikayeleri
Zorunlu Göçler, Sürgünler ve Yol Hikayeleri Ulupamir Kırgızları Örneği
142.80

Bu kitap aslında başlı başına bir kültürün varoluş hikayesi. Büyük bir kahraman olarak kabul ettikleri liderleri, ölmeye yakın "Türklüğünüzü unutmayın, geleneğinizi unutmayın, dininizi unutmayın" vasiyetini bırakınca, var güçleriyle kültürlerine sarıldılar. Zamanla hem bölgenin şartları hem de sürgün toplulukların genel özelliklerinden dolayı mücadeleleri bir varoluş hikâyesine dönüşmüştür. Ulupamir Köyü’ne ilk vardığımızda bu hikayeyi araştıracak olmanın heyecanı bizi sardı. Son derece misafirperver olan köy halkı, ilk izlenimlerde kaderine terk edilmiş gibiydiler. Gece, köy karanlığa gömülüyordu; çünkü bölgenin kendi deyimleriyle tek Türk korucu köyüydü. Sular yazları akmıyordu, köyde ekilebilir topraklar azalmıştı, hayvancılık para getirmiyordu, köydeki tek el sanatları atölyesinin de kapanacağı söyleniyordu. Nüfus gittikçe artıyor ve bir başka göç hikayesi başlıyordu büyükşehirlere doğru. Bütün bunlara rağmen yıllara direniyor, kültürlerini yaşatıyor ve her yaz yaptıkları kültür şenlikleriyle de bunu tüm dünyaya duyurmaya çalışıyorlardı. Ulupamir Kırgızlarının kültürel bir topluluk olarak Türkiye için en belirgin önemi de bu noktada karşımıza çıkmıştı. Festivalleri, Manasçıları, El Sanatları, Halk kültürüne ait doğum-gelenek ve ölüm adetleri, kıyafetleri ve diğer bütün kültürel öğeleriyle Türkiye’nin kültürel çeşitliliğine önemli bir katkı sunuyorlardı. -Hasan Öztürk, Araştırmacı/Sosyolog-

Bu kitap aslında başlı başına bir kültürün varoluş hikayesi. Büyük bir kahraman olarak kabul ettikleri liderleri, ölmeye yakın "Türklüğünüzü unutmayın, geleneğinizi unutmayın, dininizi unutmayın" vasiyetini bırakınca, var güçleriyle kültürlerine sarıldılar. Zamanla hem bölgenin şartları hem de sürgün toplulukların genel özelliklerinden dolayı mücadeleleri bir varoluş hikâyesine dönüşmüştür. Ulupamir Köyü’ne ilk vardığımızda bu hikayeyi araştıracak olmanın heyecanı bizi sardı. Son derece misafirperver olan köy halkı, ilk izlenimlerde kaderine terk edilmiş gibiydiler. Gece, köy karanlığa gömülüyordu; çünkü bölgenin kendi deyimleriyle tek Türk korucu köyüydü. Sular yazları akmıyordu, köyde ekilebilir topraklar azalmıştı, hayvancılık para getirmiyordu, köydeki tek el sanatları atölyesinin de kapanacağı söyleniyordu. Nüfus gittikçe artıyor ve bir başka göç hikayesi başlıyordu büyükşehirlere doğru. Bütün bunlara rağmen yıllara direniyor, kültürlerini yaşatıyor ve her yaz yaptıkları kültür şenlikleriyle de bunu tüm dünyaya duyurmaya çalışıyorlardı. Ulupamir Kırgızlarının kültürel bir topluluk olarak Türkiye için en belirgin önemi de bu noktada karşımıza çıkmıştı. Festivalleri, Manasçıları, El Sanatları, Halk kültürüne ait doğum-gelenek ve ölüm adetleri, kıyafetleri ve diğer bütün kültürel öğeleriyle Türkiye’nin kültürel çeşitliliğine önemli bir katkı sunuyorlardı. -Hasan Öztürk, Araştırmacı/Sosyolog-

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat