Felsefe-Din İlişkileri Faslu'l-Makal el-Keşf an Minhaci'l-edille

Stok Kodu:
9789759952952
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
16
Basım Tarihi:
2025-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
300,00TL
225,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 27,50TL
9789759952952
1017123
Felsefe-Din İlişkileri
Felsefe-Din İlişkileri Faslu'l-Makal el-Keşf an Minhaci'l-edille
225.00

Yunan felsefesi İslâm dünyasına Abbasî Devleti’nin desteği ve çoğu gayr-ı müslim mütercimlerin gayretleriyle geldi. Bu geliş “İslâm felsefesi” adıyla o zamana kadar olmayan bir ekolü doğurduğu gibi kelâm ve tasavvuf başta olmak üzere diğer İslâmî ilim ve kültür birimlerini de büyük ölçüde etkiledi; bir kelâm felsefesi, bir tasavvuf felsefesi gelişti.
Bütün bu gelişmeler sürerken felsefeye karşı küllî veya kısmî karşı oluşlar, tenkitler de vücut buldu. Gazalî felsefeye kısmî tenkitler yöneltti, fakat bu tenkitlerin akisleri felsefe aleyhine küllî bir görünüm kazandı ve felsefe tek başına İslâm dünyasında yaşama şansını büyük ölçüde kaybetti.
İbn Rüşd’ün yapmak istediği bir bakıma felsefeye İslâm dünyasında yeni bir itibar kazandırmak olmuştur. Tercümesi sunulan iki risâlede de görüleceği gibi İbn Rüşd, felsefeyle dinin barışık olduğunu, çünkü ikisinin de Hakk’a ve hakikata işaret ettiklerini vurgulamaktadır. Buna paralel olarak şeriatın insanlara hitap ediş tarzının ve insanların şeriatın verdiği bilgileri algılama şekillerinin değişik oldukları konusu üzerinde durarak bazı bilgi alanlarına ve bu arada felsefî meselelere bir ayrıcalık tanımaktadır. İbn Rüşd’ün bilgi ve anlayış seviyelerini tenkit
ettiği, hatta küçümsediği kelâmcıların, özellikle Eşarîlerin ve bu arada Gazalî’nin fikirleri de elinizdeki kitapta sözkonusu edilmektedir.

Yunan felsefesi İslâm dünyasına Abbasî Devleti’nin desteği ve çoğu gayr-ı müslim mütercimlerin gayretleriyle geldi. Bu geliş “İslâm felsefesi” adıyla o zamana kadar olmayan bir ekolü doğurduğu gibi kelâm ve tasavvuf başta olmak üzere diğer İslâmî ilim ve kültür birimlerini de büyük ölçüde etkiledi; bir kelâm felsefesi, bir tasavvuf felsefesi gelişti.
Bütün bu gelişmeler sürerken felsefeye karşı küllî veya kısmî karşı oluşlar, tenkitler de vücut buldu. Gazalî felsefeye kısmî tenkitler yöneltti, fakat bu tenkitlerin akisleri felsefe aleyhine küllî bir görünüm kazandı ve felsefe tek başına İslâm dünyasında yaşama şansını büyük ölçüde kaybetti.
İbn Rüşd’ün yapmak istediği bir bakıma felsefeye İslâm dünyasında yeni bir itibar kazandırmak olmuştur. Tercümesi sunulan iki risâlede de görüleceği gibi İbn Rüşd, felsefeyle dinin barışık olduğunu, çünkü ikisinin de Hakk’a ve hakikata işaret ettiklerini vurgulamaktadır. Buna paralel olarak şeriatın insanlara hitap ediş tarzının ve insanların şeriatın verdiği bilgileri algılama şekillerinin değişik oldukları konusu üzerinde durarak bazı bilgi alanlarına ve bu arada felsefî meselelere bir ayrıcalık tanımaktadır. İbn Rüşd’ün bilgi ve anlayış seviyelerini tenkit
ettiği, hatta küçümsediği kelâmcıların, özellikle Eşarîlerin ve bu arada Gazalî’nin fikirleri de elinizdeki kitapta sözkonusu edilmektedir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat