Her çocuk bir hayalle doğar. Kimi yıldızlara bakar, kimi toprağın kokusunu duyar, kimi annesinin nasırlı ellerinde geleceğini görür. Celal Karaarslan, Ordu’nun serin yaylalarından Avusturya’nın soğuk fabrika avlularına uzanan öyküsünde, hayallerine sarılarak büyüyen o çocuğun hikâyesini anlatıyor.
Yokluğun sabırla, zorlukların azimle yoğrulduğu bu yaşam öyküsü; küçük bir köyde başlayan, dilini bile bilmediği yabancı bir diyarda kendi yolunu çizen bir adamın “vazgeçmemek” üzerine yazdığı en içten manifesto.
“Hayat, seni yere serdiğinde değil, yeniden ayağa kalktığında kim olduğunu gösterir.”
Celal Karaarslan, sadece kendi hikâyesini değil, yüzbinlerin sessizce taşıdığı göç yollarının, emek savaşlarının ve inançla büyüyen hayallerin öyküsünü sizlerle paylaşıyor. Üstelik sonunda büyük başarılarla!
Bu kitap, yılmadan yürüyenlerin, her düştüğünde kendini yeniden ayağa kaldıranların, başarı anahtarlarını arzu edenlerin kitabı!
Her çocuk bir hayalle doğar. Kimi yıldızlara bakar, kimi toprağın kokusunu duyar, kimi annesinin nasırlı ellerinde geleceğini görür. Celal Karaarslan, Ordu’nun serin yaylalarından Avusturya’nın soğuk fabrika avlularına uzanan öyküsünde, hayallerine sarılarak büyüyen o çocuğun hikâyesini anlatıyor.
Yokluğun sabırla, zorlukların azimle yoğrulduğu bu yaşam öyküsü; küçük bir köyde başlayan, dilini bile bilmediği yabancı bir diyarda kendi yolunu çizen bir adamın “vazgeçmemek” üzerine yazdığı en içten manifesto.
“Hayat, seni yere serdiğinde değil, yeniden ayağa kalktığında kim olduğunu gösterir.”
Celal Karaarslan, sadece kendi hikâyesini değil, yüzbinlerin sessizce taşıdığı göç yollarının, emek savaşlarının ve inançla büyüyen hayallerin öyküsünü sizlerle paylaşıyor. Üstelik sonunda büyük başarılarla!
Bu kitap, yılmadan yürüyenlerin, her düştüğünde kendini yeniden ayağa kaldıranların, başarı anahtarlarını arzu edenlerin kitabı!
