Klasik Türk edebiyatı, binlerce yıllık bir külliyata sahip olan Türk edebiyatının kuşkusuz en görkemli, değerli ve etkili dönemidir. Her ne kadar gerek dil gerekse anlam ve mecaz dünyası itibarıyla bugüne hitap etmeyen, ömrünü tamamlamış bir edebiyat olsa da yeniyi besleyen ve şekillendiren bir edebiyat olduğu gerçeğinden hareketle; divan edebiyatının bütün edebiyat alanlarıyla doğrudan; dinî ilimler, tarih, tıp, felsefe gibi bilimlerle ise dolaylı olarak ilgili olduğu söylenebilir. Yoğun, güçlü, zengin ve uzun ömürlü bu edebiyat geleneğinin ne olduğunun, hangi kaynaklardan beslendiğinin, hangi ürünlerle ne şekilde tezahür ettiğinin bilinmesi, büyük önem arz etmektedir.
Son derece zengin, renkli, karmaşık ve çok katmanlı bir mana ve mefhum dünyasına sahip olan klasik edebiyatın öğretimi ile ilgili bu noktada bazı problemlerin hâsıl olabileceği muhakkaktır. Zira bu öğretimin yeni anlayışla ve son derece öz haliyle gerçekleşmesi, karmaşık olmayan ve pratik bir şekilde sunulması gerekmektedir.
Klasik Türk edebiyatı kavramı, genel mahiyeti ve muhteva özellikleri, kaynakları, nazım şekilleri ve türleri, söz sanatları, aruz ve diğer ahenk unsurları, edebî üsluplar, mazmunlar ve mecaz dünyası gibi pek çok konunun ele alındığı bu çalışmada da bu nedenlerle tanımdan hareket eden bir anlayış yerine örnek temelli bir tarz benimsenmiş, sınıflandırmalarla ilgili teferruatlara girilmemiş, akademik tartışmalara dâhil olunmadan, güncel bilgiler kısa ve öz bir şekilde verilmeye çalışılmıştır. Azami konudan asgari düzeyde bahsedilmesi ve özellikle metinlerden hareketle kavramların benimsetilmesi, tanım yapılması yerine örneklerden yola çıkılarak tanıma ulaşılması, klasik edebiyata ait kavramların çok daha kolay bir şekilde öğrenilmesinde faydalı olacaktır.
Klasik Türk edebiyatı, binlerce yıllık bir külliyata sahip olan Türk edebiyatının kuşkusuz en görkemli, değerli ve etkili dönemidir. Her ne kadar gerek dil gerekse anlam ve mecaz dünyası itibarıyla bugüne hitap etmeyen, ömrünü tamamlamış bir edebiyat olsa da yeniyi besleyen ve şekillendiren bir edebiyat olduğu gerçeğinden hareketle; divan edebiyatının bütün edebiyat alanlarıyla doğrudan; dinî ilimler, tarih, tıp, felsefe gibi bilimlerle ise dolaylı olarak ilgili olduğu söylenebilir. Yoğun, güçlü, zengin ve uzun ömürlü bu edebiyat geleneğinin ne olduğunun, hangi kaynaklardan beslendiğinin, hangi ürünlerle ne şekilde tezahür ettiğinin bilinmesi, büyük önem arz etmektedir.
Son derece zengin, renkli, karmaşık ve çok katmanlı bir mana ve mefhum dünyasına sahip olan klasik edebiyatın öğretimi ile ilgili bu noktada bazı problemlerin hâsıl olabileceği muhakkaktır. Zira bu öğretimin yeni anlayışla ve son derece öz haliyle gerçekleşmesi, karmaşık olmayan ve pratik bir şekilde sunulması gerekmektedir.
Klasik Türk edebiyatı kavramı, genel mahiyeti ve muhteva özellikleri, kaynakları, nazım şekilleri ve türleri, söz sanatları, aruz ve diğer ahenk unsurları, edebî üsluplar, mazmunlar ve mecaz dünyası gibi pek çok konunun ele alındığı bu çalışmada da bu nedenlerle tanımdan hareket eden bir anlayış yerine örnek temelli bir tarz benimsenmiş, sınıflandırmalarla ilgili teferruatlara girilmemiş, akademik tartışmalara dâhil olunmadan, güncel bilgiler kısa ve öz bir şekilde verilmeye çalışılmıştır. Azami konudan asgari düzeyde bahsedilmesi ve özellikle metinlerden hareketle kavramların benimsetilmesi, tanım yapılması yerine örneklerden yola çıkılarak tanıma ulaşılması, klasik edebiyata ait kavramların çok daha kolay bir şekilde öğrenilmesinde faydalı olacaktır.