Bu kitap, kelimelerin değil; küllerinden yeniden doğmayı seçmiş bir ruhun sesidir. Sınır tanımayan, aklın zincirlerin kırmış, özgürlüğe kendi bedeniyle meydan okuyan bir sesin…
Burada, acı bir yük değil; gerçeğe açılan bir kapı vardır.
Bu dizeler; yalnızlığıyla barışmış, çocukluğunu toprağa gömmüş, sevmenin ve sevilmenin ağırlığı altında şekillenmiş bir ruhun iç hesaplaşmasıdır.
Sözler hem bir isyanın hem de bir teslimiyetin izlerini taşır.
Ve sonunda: Yalanlara, sahte yaşanmışlıklara, zincirlere veda eden birinin gürültüsüz ama yenilmez sessizliği kalır geriye.
Bu kitap, o sessizliğin yankısıdır.
Ben artık sadece kendimim.
Ve ben yenden doğdum; şimdi sıra sende.
Bu kitap, kelimelerin değil; küllerinden yeniden doğmayı seçmiş bir ruhun sesidir. Sınır tanımayan, aklın zincirlerin kırmış, özgürlüğe kendi bedeniyle meydan okuyan bir sesin…
Burada, acı bir yük değil; gerçeğe açılan bir kapı vardır.
Bu dizeler; yalnızlığıyla barışmış, çocukluğunu toprağa gömmüş, sevmenin ve sevilmenin ağırlığı altında şekillenmiş bir ruhun iç hesaplaşmasıdır.
Sözler hem bir isyanın hem de bir teslimiyetin izlerini taşır.
Ve sonunda: Yalanlara, sahte yaşanmışlıklara, zincirlere veda eden birinin gürültüsüz ama yenilmez sessizliği kalır geriye.
Bu kitap, o sessizliğin yankısıdır.
Ben artık sadece kendimim.
Ve ben yenden doğdum; şimdi sıra sende.