Tercüme-i Halim - Başıma Gelenler

Stok Kodu:
9786253830953
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
128
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%30 indirimli
148,00TL
103,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,66TL
9786253830953
1375640
Tercüme-i Halim - Başıma Gelenler
Tercüme-i Halim - Başıma Gelenler
103.60

Bu eser, sadece bir otobiyografi değil; aynı zamanda Sibirya'nın Türk-İslam tarihine ışık tutan eşsiz bir belgedir. Abdürreşid İbrahim, köklerinin dayandığı Sibirya'yı, Buharalı atalarını ve halkının yaşadığı kimlik mücadelesini samimiyetle anlatıyor. Sibirya Hanlığı'nın kadim şehirlerinden İslam’ın bölgedeki ilk adımlarına, Ruslaştırma politikalarından kültürel direnişe kadar birçok tarihi gerçek, bu eserde can buluyor. Yazar, Tatarların dillerini ve kimliklerini koruma çabalarını güçlü bir anlatımla gözler önüne seriyor. Buharalıların sadece tüccar değil, aynı zamanda dinî ve kültürel öncüler olduğunu tarihî belgelerle ortaya koyuyor. Ali Hoca’nın İslam'ı yayma mücadelesinden, Tatar halkının zorla Hristiyanlaştırılmasına kadar geniş bir döneme ışık tutuyor. Eser, İslam'ın Sibirya'daki serüvenini ve halkların bu din etrafında birleşmesini etkileyici bir şekilde aktarıyor. 
Rus yönetimi altındaki vergilendirme ve asimilasyon politikalarının toplum üzerindeki etkileri, içten bir dille işleniyor. Kitapta anlatılan tarihi süreç, yalnızca bir bölgenin değil, bütün bir milletin kaderine dokunuyor. Her satırıyla bir dönemin tanıklığı olan bu eser, Türk-İslam dünyasının kuzeydeki sessiz çığlığıdır. Bu kitap, geçmişe açılan kapılardan biri; kültürel kimliğin ve maneviyatın coğrafya değişse de nasıl dimdik ayakta kaldığını gösteren bir mirastır.

Bu eser, sadece bir otobiyografi değil; aynı zamanda Sibirya'nın Türk-İslam tarihine ışık tutan eşsiz bir belgedir. Abdürreşid İbrahim, köklerinin dayandığı Sibirya'yı, Buharalı atalarını ve halkının yaşadığı kimlik mücadelesini samimiyetle anlatıyor. Sibirya Hanlığı'nın kadim şehirlerinden İslam’ın bölgedeki ilk adımlarına, Ruslaştırma politikalarından kültürel direnişe kadar birçok tarihi gerçek, bu eserde can buluyor. Yazar, Tatarların dillerini ve kimliklerini koruma çabalarını güçlü bir anlatımla gözler önüne seriyor. Buharalıların sadece tüccar değil, aynı zamanda dinî ve kültürel öncüler olduğunu tarihî belgelerle ortaya koyuyor. Ali Hoca’nın İslam'ı yayma mücadelesinden, Tatar halkının zorla Hristiyanlaştırılmasına kadar geniş bir döneme ışık tutuyor. Eser, İslam'ın Sibirya'daki serüvenini ve halkların bu din etrafında birleşmesini etkileyici bir şekilde aktarıyor. 
Rus yönetimi altındaki vergilendirme ve asimilasyon politikalarının toplum üzerindeki etkileri, içten bir dille işleniyor. Kitapta anlatılan tarihi süreç, yalnızca bir bölgenin değil, bütün bir milletin kaderine dokunuyor. Her satırıyla bir dönemin tanıklığı olan bu eser, Türk-İslam dünyasının kuzeydeki sessiz çığlığıdır. Bu kitap, geçmişe açılan kapılardan biri; kültürel kimliğin ve maneviyatın coğrafya değişse de nasıl dimdik ayakta kaldığını gösteren bir mirastır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat