Tüneme Günleri

Stok Kodu:
9786050631074
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
222
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
50,00TL
40,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 4,89TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786050631074
1237558
Tüneme Günleri
Tüneme Günleri
40.00

İnce belinde, mürdümüklerden oluşan kırmızı kuşağı ve kar beyazı yoğurt çiçekli gelinliğiyle bahar, göz kamaştıran telli duvaklı bir gelin güzelliğindeydi. Tepesinde kafile halinde bir yığın serçe kanat çırpmalarıyla ona eşlik etme yarışındaydılar. Kuş cıvıltıları bozkırın bu heybetli asisi Mehreş’in kulaklarını götürdü. Sermest oldu. Kafasını cam mavisi göğe kaldırıp serçelere el sallamayı ihmal etmedi. Büyükçe gülümsedi. Tabiat ona ve adamlarına bütün haşmetiyle kucak açmıştı.

Rengârenk kanatlı onlarca kelebek benekli atı Bozkır’ın şavkıyan bedenine kondu. İhtişamlı onca kelebeğin bir anda akın ettiğini gören birkaç çekirge küçük sıçramalarla kendilerine yer olmadığı hissiyle Mehreş’in atından yere kondular. Narin gelincikler ve papatyalar boyun eğip saygıda kusur etmediler. Tavşanlar bir koldan selama durdular.

Kaplumbağalar kabuklarına çekilip sessizlikleriyle duraksadılar. Kirpiler bin bir merakla ol dikenlerini sırtladılar. Burunlarını korkusuzca havaya kaldırdılar. Keklikler kendi aralarında konuşmadılar. Tilkiler bütün sevimlikleriyle gülümsediler. Tarla fareleri olup biteni görebilmek için inatla yukarılara zıpladılar. Deve dikenleri mor çiçekli topuz başlarıyla gelenleri buyur ettiler. Karıncalar ağızlarında sıkıca tuttukları darılarını bir kenara bıraktılar. Bir bok böceği Samanyolu’na doğru belirlediği yönünü duraksattı, arka ayaklarıyla itelediği kendisinden büyük larva topundan ayaklarını usulca çekti, ağzı açık olup biteni seyre daldı. Doğa bu atlı ve silahlı adamlarla barışıktı.

İnce belinde, mürdümüklerden oluşan kırmızı kuşağı ve kar beyazı yoğurt çiçekli gelinliğiyle bahar, göz kamaştıran telli duvaklı bir gelin güzelliğindeydi. Tepesinde kafile halinde bir yığın serçe kanat çırpmalarıyla ona eşlik etme yarışındaydılar. Kuş cıvıltıları bozkırın bu heybetli asisi Mehreş’in kulaklarını götürdü. Sermest oldu. Kafasını cam mavisi göğe kaldırıp serçelere el sallamayı ihmal etmedi. Büyükçe gülümsedi. Tabiat ona ve adamlarına bütün haşmetiyle kucak açmıştı.

Rengârenk kanatlı onlarca kelebek benekli atı Bozkır’ın şavkıyan bedenine kondu. İhtişamlı onca kelebeğin bir anda akın ettiğini gören birkaç çekirge küçük sıçramalarla kendilerine yer olmadığı hissiyle Mehreş’in atından yere kondular. Narin gelincikler ve papatyalar boyun eğip saygıda kusur etmediler. Tavşanlar bir koldan selama durdular.

Kaplumbağalar kabuklarına çekilip sessizlikleriyle duraksadılar. Kirpiler bin bir merakla ol dikenlerini sırtladılar. Burunlarını korkusuzca havaya kaldırdılar. Keklikler kendi aralarında konuşmadılar. Tilkiler bütün sevimlikleriyle gülümsediler. Tarla fareleri olup biteni görebilmek için inatla yukarılara zıpladılar. Deve dikenleri mor çiçekli topuz başlarıyla gelenleri buyur ettiler. Karıncalar ağızlarında sıkıca tuttukları darılarını bir kenara bıraktılar. Bir bok böceği Samanyolu’na doğru belirlediği yönünü duraksattı, arka ayaklarıyla itelediği kendisinden büyük larva topundan ayaklarını usulca çekti, ağzı açık olup biteni seyre daldı. Doğa bu atlı ve silahlı adamlarla barışıktı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat