Göksu’nun sedef ışıltısıyla Toros yamaçlarının sisli coğrafyası arasında saklı bir kavşak: Küçük Ermenistan’ın Silifke Çevresi. Marco Polo’nun La Petite Arménie satırlarından Pizzigani’nin dalgalı portolan hatlarına, Smbat Sparapet’in kılıç şakırtılı kroniklerinden Vahram’ın titiz garnizon defterlerine uzanan büyülü bir yolculuk sizi bekliyor. Elinizdeki eser; Akdeniz’in tuzlu rüzgârını, Göksu vadisinin bereketini ve Toros geçitlerinin kükreyen sessizliğini tek potada eriterek, Silifke’yi “haritaların sabit yıldızı”ndan “kültürlerin çarpışma eşiği”ne terfi ettiriyor. 13.–14. yüzyılın diplomasi labirentinde Ermeni, Frank, Türk ve Venedik sancaklarının nasıl sarmaş-dolaş olduğunu; tuz, ipek ve baharatın taş surlar arasında nasıl kader yazdığını gözler önüne seriyor.
Göksu’nun sedef ışıltısıyla Toros yamaçlarının sisli coğrafyası arasında saklı bir kavşak: Küçük Ermenistan’ın Silifke Çevresi. Marco Polo’nun La Petite Arménie satırlarından Pizzigani’nin dalgalı portolan hatlarına, Smbat Sparapet’in kılıç şakırtılı kroniklerinden Vahram’ın titiz garnizon defterlerine uzanan büyülü bir yolculuk sizi bekliyor. Elinizdeki eser; Akdeniz’in tuzlu rüzgârını, Göksu vadisinin bereketini ve Toros geçitlerinin kükreyen sessizliğini tek potada eriterek, Silifke’yi “haritaların sabit yıldızı”ndan “kültürlerin çarpışma eşiği”ne terfi ettiriyor. 13.–14. yüzyılın diplomasi labirentinde Ermeni, Frank, Türk ve Venedik sancaklarının nasıl sarmaş-dolaş olduğunu; tuz, ipek ve baharatın taş surlar arasında nasıl kader yazdığını gözler önüne seriyor.
